AKP'den istifa eden Fırat'tan Erdoğan'ı kızdıracak sözler
Kurucusu olduğu AKP'den istifa eden Dengir Mir Mehmet Fırat'tan çok konuşulacak açıklamalar geldi.
31.07.2014 08:09
ABONE OLFırat, “Yolsuzlukla mücadele amacıyla kurulan AKP yolsuzluğu teşvik eder hale geldi. Yolsuzluk belgeleri ortadayken 4 bakan Yüce Divan’a gönderilemedi” dedi
AKP’de 2008 yılına kadar MYK üyeliği, parti sözcülüğü, genel başkan vekilliği görevlerinde bulunan Dengir Mir Mehmet Fırat, Ramazan Bayramı’nın ilk günü Facebook’taki hesabından parti üyeliğinden istifa ettiğini açıklamıştı.
Fırat, "AKP yolsuzlukla mücadele eden değil yolsuzluğu teşvik eden bir yapıya dönüştü. Yasaklarla mücadele etmek bir yana birçok yasak getirildi. Yoksulluk konusunda da istatistikler hangi noktada olunduğunu gösteriyor zaten" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın 'başkanlık' hevesinin ortaya çıktığını söyleyen Fırat, partinin kuruluş mutabakatını ihlal ettiğini dile getirdi. Partililerin, Erdoğan'ın hoşuna gitmeyecek bir şey söyleme cesaretinin olmadığını belirten Fırat, "Bir insana sürekli ‘sen haklısın’ dediğiniz zaman o insanda her yaptığının doğru olduğu, hiç yanlış yapmadığı zehabı doğar" diye konuştu.
“Ağır vebal altındayım” diyen ve bundan sonra konuşacağını belirten Fırat, zehir zemberek açıklamalarda bulundu. “Geçmişte Cumhurbaşkanının yetkilerini azaltmak isteyen Başbakan, şimdi ne oldu da yetkilerini artırmak istiyor. Başbakan giderek daha otoriter bir yapı kurmak istiyor” diyen Fırat, şunları söyledi:
"Biz başkanlık sistemini savunmadık. Aksine 2007 Anayasa değişikliği sırasında Cumhurbaşkanının yetkilerini azaltma çabasındaydık. Bugün ne oldu da başkanlık sistemi isteniyor. Üstelik anayasa hukukundaki gibi bir başkanlık sistemi de öngörülmüyor.
Başkanlık sistemi ülkemize hayır getirmez. Türkiye’ye parlamenter sistem gerekir. Bunun da sağlıklı işlemesi için Seçim Kanunu ile Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmeli.
AKP içinde en çok üzerinde durduğumuz yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadeleydi. Şimdi bunların hiçbirini tatbik edemez hale geldik. Yolsuzluk belgeleri ortadayken bakanlar Yüce Divan’a gönderilemedi. Bazı yasakların devreye sokulmasıyla birçok prensip ortadan kaldırıldı.
TÜRK toplumunu yolsuzluklar pek ilgilendirmiyor. Hatta makul da görüyor. Vatandaş için önemli olan kendi geçim kaynaklarında azalma olmaması.
ARAŞTIRMALARA baktığımızda Türkiye nüfusunun hane halkı olarak yüzde 11’i devletten ya da belediyeden yardım alıyor. İnsanlar çalışma gereği duymuyor. Böyle bir yapı içinde hak-hukuk vatandaşın çok umurunda değil.
Urla villaları yine Meclis gündeminde
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya ‘Urla Villaları’nda yapıldığı iddia edilen yolsuzluğu sordu. Meclis Başkanlığı’na önerge veren Çıray, şu soruları yöneltti:
“Bir önceki İzmir Valisi Cahit Kıraç, adı geçen arazilerin kanunlara aykırı bir şekilde SİT alanından çıkarılmasını engellediği için mi tenzili rütbe ile Diyarbakır Valiliği’ne tayin edildi? İzmir Valiliği tarafından aynı mevkide bulunan diğer kaçak yapılara ceza uygulaması yapılmışken -Mustafa Latif Topbaş’a ait olduğu ancak sayın Başbakan ve ailesinin kullanacağı- anlaşılan villalar hakkında hangi gerekçeyle hiçbir işlem yapılmamıştır? Bu villalar hakkında oluşturulan dosyalar nerededir?”
AKP’de 2008 yılına kadar MYK üyeliği, parti sözcülüğü, genel başkan vekilliği görevlerinde bulunan Dengir Mir Mehmet Fırat, Ramazan Bayramı’nın ilk günü Facebook’taki hesabından parti üyeliğinden istifa ettiğini açıklamıştı.
Fırat, "AKP yolsuzlukla mücadele eden değil yolsuzluğu teşvik eden bir yapıya dönüştü. Yasaklarla mücadele etmek bir yana birçok yasak getirildi. Yoksulluk konusunda da istatistikler hangi noktada olunduğunu gösteriyor zaten" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın 'başkanlık' hevesinin ortaya çıktığını söyleyen Fırat, partinin kuruluş mutabakatını ihlal ettiğini dile getirdi. Partililerin, Erdoğan'ın hoşuna gitmeyecek bir şey söyleme cesaretinin olmadığını belirten Fırat, "Bir insana sürekli ‘sen haklısın’ dediğiniz zaman o insanda her yaptığının doğru olduğu, hiç yanlış yapmadığı zehabı doğar" diye konuştu.
“Ağır vebal altındayım” diyen ve bundan sonra konuşacağını belirten Fırat, zehir zemberek açıklamalarda bulundu. “Geçmişte Cumhurbaşkanının yetkilerini azaltmak isteyen Başbakan, şimdi ne oldu da yetkilerini artırmak istiyor. Başbakan giderek daha otoriter bir yapı kurmak istiyor” diyen Fırat, şunları söyledi:
"Biz başkanlık sistemini savunmadık. Aksine 2007 Anayasa değişikliği sırasında Cumhurbaşkanının yetkilerini azaltma çabasındaydık. Bugün ne oldu da başkanlık sistemi isteniyor. Üstelik anayasa hukukundaki gibi bir başkanlık sistemi de öngörülmüyor.
Başkanlık sistemi ülkemize hayır getirmez. Türkiye’ye parlamenter sistem gerekir. Bunun da sağlıklı işlemesi için Seçim Kanunu ile Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmeli.
AKP içinde en çok üzerinde durduğumuz yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadeleydi. Şimdi bunların hiçbirini tatbik edemez hale geldik. Yolsuzluk belgeleri ortadayken bakanlar Yüce Divan’a gönderilemedi. Bazı yasakların devreye sokulmasıyla birçok prensip ortadan kaldırıldı.
TÜRK toplumunu yolsuzluklar pek ilgilendirmiyor. Hatta makul da görüyor. Vatandaş için önemli olan kendi geçim kaynaklarında azalma olmaması.
ARAŞTIRMALARA baktığımızda Türkiye nüfusunun hane halkı olarak yüzde 11’i devletten ya da belediyeden yardım alıyor. İnsanlar çalışma gereği duymuyor. Böyle bir yapı içinde hak-hukuk vatandaşın çok umurunda değil.
Urla villaları yine Meclis gündeminde
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya ‘Urla Villaları’nda yapıldığı iddia edilen yolsuzluğu sordu. Meclis Başkanlığı’na önerge veren Çıray, şu soruları yöneltti:
“Bir önceki İzmir Valisi Cahit Kıraç, adı geçen arazilerin kanunlara aykırı bir şekilde SİT alanından çıkarılmasını engellediği için mi tenzili rütbe ile Diyarbakır Valiliği’ne tayin edildi? İzmir Valiliği tarafından aynı mevkide bulunan diğer kaçak yapılara ceza uygulaması yapılmışken -Mustafa Latif Topbaş’a ait olduğu ancak sayın Başbakan ve ailesinin kullanacağı- anlaşılan villalar hakkında hangi gerekçeyle hiçbir işlem yapılmamıştır? Bu villalar hakkında oluşturulan dosyalar nerededir?”