71 bin kanserojen ürüne el konuldu: İHKİB tüketicileri uyardı

71 bin kanserojen ürüne el konuldu: İHKİB tüketicileri uyardı

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından son 5 yılda yapılan taramalarda kanser riski görülen 71 bin ürüne el konuldu. İHKİB Başkanı Tanrıverdi, tüketicileri uyardı: Tehdit özellikle ithal ürünlerde çok büyük.

71 bin kanserojen ürüne el konuldu: İHKİB tüketicileri uyardı
16px
24px
12.06.2015 08:03
ABONE OLgoogle
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından son 5 yılda yapılan taramalarda kanser riski görülen 71 bin ürüne el konuldu. Kontrollerin ardından firmalara 3 milyon lira para cezası kesildi. İHKİB Başkanı Tanrıverdi, tüketicileri uyardı: Tehdit özellikle ithal ürünlerde çok büyük.


Bu yıl 8'incisi düzenlenen Uluslararası EKOTEKS Tekstil Sempozyumu'nda korkutan uyarılar geldi. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, kanserojen içerikli ürünlerin insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ettiğini belirterek, "Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın son 5 yıllık denetim rakamlarına göre 71 bin 316 ürüne el konuldu, firmalara 3 milyon TL para cezası verildi" dedi.

Tekstil ve Ekolojik Test Araştırma Geliştirme Merkezi'nin (EKOTEKS) "Tüketiciyi Bilinçlendirme ve Üretimde Önleyici Tedbirler" konulu "8. Uluslararası EKOTEKS Tekstil Sempozyumu"nda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, sağlığı tehdit eden güvensiz ürünlerle ilgili tarama sonuçlarını açıkladı. 

'AŞIRI KAR HIRSI RİSKİ ARTIRIYOR'

Tanrıverdi, burada yaptığı konuşmada bir zamanlar hazır giyim ve tekstil ürünlerinin belki konforlu olmadığını ama insan sağlığı için tehlike barındırmadığını anlattı. Şimdi ise doğal ürünlerin yerini daha çok yapay ve sentetik ürünlerin aldığını belirten Tanrıverdi, bunun, kanserojen ve birçok zararlı maddenin insan bedeniyle teması anlamına geldiğini vurguladı.

Tanrıverdi, dünyada bazı üretici firmaların aşırı kar hırsının tüketici için bu riski çok fazla artırdığını ifade ederek, kök boyanın yerine geçen azo boyar gibi zararlı kimyasalların, izin verilen sınırın üzerinde kullanılmasının çocuklar başta olmak üzere tüm insanların sağlığını tehdit ettiğini söyledi. 

'BEBEK ÜRÜNÜ, AYAKKABI, OYUNCAK...'

Yerli üretimin büyük ölçüde kontrol altına alındığına işaret eden Tanrıverdi, şunları kaydetti:

"Tehdit özellikle ithal ürünlerde çok büyük. 2011'de İstanbul'da yapılan denetimlerde ithal hazır giyim ürünlerinde sınır değerin 300 katı azo boyar içeren kıyafetlere rastlandı. Kesin konuşmak için elde spesifik veri yok. Ancak kanser vakalarının, alerjik rahatsızlıkların görülme sıklığının artmasında tekstil ve hazır giyimde kullanılan kimyasalların payını yadsıyamayız.

Tüketicilerin, kullandığı ürünün zararlı madde içerip içermediğini kendi imkanlarıyla anlayabilmesi mümkün değil. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın son 5 yıllık denetim rakamlarına göre, bebek ürünü, ayakkabı, oyuncak, kırtasiye ve hazır giyimin de aralarında bulunduğu 71 bin 316 ürüne el konuldu, firmalara 3 milyon TL para cezası verildi. 

'REKABETTE KALİTE ÖN PLANA ÇIKTI'

Hikmet Tanrıverdi, hazır giyim ve tekstilde dünyada milyarlarca dolarlık bir pazarın söz konusu olduğunu belirterek, o pazarda firmaların kıyasıya bir rekabet içinde var olma mücadelesi verdiğini vurguladı. "Rekabette bir zamanlar sadece fiyat/maliyet belirleyiciydi. Son yıllarda kalite ön plana çıktı" diyen Tanrıverdi, kaliteden, kumaşın dokusunun yanı sıra ürünün sunduğu konforu, insana ve çevreye zararlı olup olmadığını anladıklarını söyledi.

Tanrıverdi, insana ve ekolojik dengeye hiçbir zararı olmayan ürünleri üretmenin artık mümkün olduğunu dile getirerek, ancak yüz milyonlarca parça üretimin yapıldığı sektörde yapay ve sentetik ürünlerden vazgeçmenin imkansız olduğunu belirtti. Su tutmayan, buruşmayan, ütü istemeyen ya da termal özellikli, nano teknolojik ürünlerin artık gündelik hayatın vazgeçilmez birer parçası olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, şöyle devam etti:

Konfordan vazgeçemeyeceğimize göre teknolojik ürünleri insan sağlığına nasıl uygun hale getirebileceğimizin yollarını aramalıyız. Bu noktada Ar-Ge ve inovasyonun önemi çıkıyor ortaya. Ar-Ge ve inovasyona ayrılan bütçenin karşılığını bugünden yarına almak elbette mümkün değil. Olaya uzun soluklu bakmalıyız. Dünya pazarlarında büyük oyuncu olmak istiyorsak Ar-Ge ve inovasyona daha çok kaynak ayırmalıyız. Olayı uluslararası rekabet piyasasında varolma mücadelesinin yanı sıra toplum sağlığını koruma sorumluluğumuzun gereği olarak da düşünmeliyiz.

'AR-GE'YE HER İMKANI SEFERBER EDERİZ'

Tanrıverdi, İHKİB'in bir iştiraki olarak kurulan EKOTEKS'in bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hazır giyim ve tekstil sektörünün gelecek vizyonunun şekillenmesinde kendilerine katkı sunmaya devam edeceğinin altını çizdi. EKOTEKS İcra Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir de kural tanımayan global rekabetin arttığı bir dünyada EKOTEKS'in "güvenli ürün, güvenli üretim anlayışının zapt edilmez bir kalesi" olarak 17 yıldır tüketicinin ve insana saygılı sanayicinin yanında yer aldığını söyledi.

Uluslararası kuruluşlara da akredite olan EKOTEKS'in bir yandan ihracatçıyı desteklediğini belirten Özdemir, diğer taraftan ithalatı da kontrol altına alarak, ihracatta karşılarına çıkan haksız rekabeti engellemeyi hedeflediklerini vurguladı. Özdemir, "çağın vebası" olarak nitelendirilen kanserin, tüm insanlığı tehdit eder hale geldiğini ifade ederek, denetimsiz ve kontrol dışı üretimin bu hastalığın en önemli tetikleyicileri arasında yer aldığını kaydetti. Bu nedenle emzikten oyuncağa, ayakkabıdan elbiseye kadar denetim süreçlerini en küçük bir taviz vermeden sürdüreceklerini belirten Özdemir, şöyle devam etti:

Mesleki olduğu kadar vicdani ve ahlaki bir görev olarak da değerlendirdiğim bir bakış açısının sonucu olarak bu yıl sempozyumu 'Tüketiciyi Bilinçlendirme ve Üretimde Önleyici Tedbirler' ana başlığı altında düzenledik. EKOTEKS artık konfeksiyonun değil, oyuncaktan kozmetiğe kadar her türlü üründe tüm tüketicinin güvenilir bir mecrası olacaktır. Biz burada bir farkındalık oluşturmak için bulunuyoruz. Yaptığınız Ar-Ge çalışmalarınızda her türlü imkanımızı seferber etmeye hazırız. Bu anlamda EKOTEKS sadece test yapan bir laboratuvar değildir.

'5 YILDA 2.6 MİLYON ÜRÜN DENETLENDİ' 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Daire Başkanı Meral Karaaslan ise Bakanlık olarak tekstil, hazır giyim, ayakkabı, çanta, kırtasiye, oyuncak, emzik, biberon, deterjan, diş fırçaları, çakmak ve mum gibi pek çok ürünün denetimini yaptıklarını aktardı. Son 5 yılda toplam 9 bin 270 firmaya ait 2 milyon 640 bin 243 ürünü denetlediklerini belirten Karaaslan, şunları kaydetti:

632 firmada 71 bin 316 üründe güvensizlik tespit ettik. Bu firmalara 5 yıl içinde toplam 3 milyon 85 bin 697 lira idari para cezası uyguladık.

Sektörler bazında bakıldığında, ayakkabıda denetlenen 111 bin 54 üründe 41 bin 868'i sağlığa aykırı bulundu. Tekstilde ise denetlenen 383 bin 701 üründen 3 bin 371'i güvensiz bulundu.

'6 BİN OYUNCAKTA SAĞLIĞI TEHDİT EDEN MADDE TESPİT ETTİK'

Karaaslan, 31 Ekim 2013 itibariyle bakanlığın, geçen oyuncakların denetiminde bugüne kadar 204 bin 481 ürünü incelemeye aldığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: 
Bunlardan 6 bin 787 adedinde çocuk sağlığını tehdit eden zararlı madde tespit ettik. Çocuk bakım ürünlerinde ise 2013'ten bu yana incelediğimiz toplam 220 bin 937 ürünün 1.942'si riskli bulundu. Söz konusu firmalara 16 bin 765 lira ile 41 bin 918 TL arasında idari para cezası uygulandı.
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde