‘611 milyon liralık yolsuzluk kapatıldı’

Hazine başkontrolörüyken yaptığı suç duyurusuyla, “611 milyon liralık kömür yolsuzluğu” iddiasıyla ilgili soruşturmanın başlamasını sağlayan CHP’li Erdoğdu, “Eğer karar uygulanacaksa bundan sonra bütün belediyeler ve kamu kurumları ihale yapmaksızın, istediği şirketlerden, istediği fiyatlardan mal alabilecektir” diye konuştu.

“611 milyon liralık kömür yolsuzluğu” dosyasını kapatan savcılık, takipsizlik kararının gerekçeleri arasında 12 Eylül 2010’daki referandumla anayasanın 125’inci maddesine eklenen “yargının yerindelik denetimi yapamayacağına” yönelik hükmünü saydı. Soruşturmanın başlamasını hazine başkontrolörüyken yaptığı suç duyurusu ile sağlayan CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, savcılığın bu yorumuna tepki gösterdi.

Bir numaralı şüphelisi dönemin Enerji Bakanı Hilmi Güler’in olduğu kömür yolsuzluğu soruşturmasında verilen takipsizlik kararının gerekçeleri tartışma yarattı. Savcılık kararında Hazine Müsteşarlığı’nın kömür alımlarının “açık ihale usulü” yerine pazarlık, doğrudan alım veya protokol yöntemleriyle yasaya aykırı yapıldığı suçlamasına ilişkin olarak “Olayda herhangi bir kamu zararının olmadığı, ihalelere fesat karıştırılmadığı anlaşıldığından ihale yöntemlerinin farklılığı konusunda bir sorgulama yapmak idarenin takdir yetkisine müdahale olur. Anayasanın 125. maddesinin 4. fıkrası gereği bu yönde bir soruşturmaya girilmemiştir” denildi.

Cumhuriyet’e konuşan Aykut Erdoğdu ise savcılığın anayasanın 125. maddesini gerekçe göstererek ihale yöntemlerini sorgulamamasını eleştirdi. Erdoğdu, “Artık yargı bunu sorgulamıyorsa, Türkiye’de hiçbir idarenin kamu ihalesi yapma zorunluluğu kalmaz. Bundan sonra bütün belediyeler ve kamu kurumları ne olduğu belli olmayan bir kamu yararını gerekçe göstererek ihale yapmaksızın, istediği şirketlerden, istediği fiyatlardan mal alabilecektir” dedi.

Savcılığın 12 Eylül referandumuyla getirilen bir maddeyi dayanak yaparak dosyayı kapattığına dikkat çeken Erdoğdu, “12 Eylül’deki referandumun yolsuzlukları aklamak için yapıldığı ilk olarak bu dosya ile açığa çıkmıştır” görüşünü kaydetti.

‘Büyük baskı vardı’

“Dosyanın kapatılması için 3.5 yıldır yapılacak her şeyin yapıldığını” belirten Erdoğdu, “Siyasetten, bürokrasiden, iş dünyasından büyük bir baskı yapıldığını biliyorum. Hatta bu yolsuzluğu kapatmak için özel kanun çıkarıldı. 6111 sayılı Torba Kanun’a özel bir hüküm konuldu. Bununla da kömür alımlarına Kamu İhale Kanunu’ndan istisna getirildi. Sırf bu suçu kapatmak için” dedi.

‘Rapor taraflı’

Soruşturma kapsamında Kamu İhale Kurumu’ndan görüş alınmadığını söyleyen Erdoğdu, “Kamu ihalelelerine fesat karıştırmakla ilgili başvurulması gereken ilk kurum bilirkişi olarak Kamu İhale Kurumu’dur. Savcılığın, ondan görüş almadan, Enerji Bakanlığı’ndaki raporları istemeden, Sayıştay raporlarına bakmadan sadece taraflı bilirkişi raporuna dayanarak takipsizlik kararı vermesi son derece üzücü ve düşündürücüdür” dedi.

Alican Uludağ/Cumhuriyet