60 milyon TL’lik rüşveti yakalayan polisler gözaltında

Yolsuzluk ve Rüşveti ortaya çıkaran polislere "dalga dalga" operasyon yapılmaya devam ediyor.

17-25 Aralık yolsuzuk ve rüşvet soruşturması sonrası İzmir'de Binali Yıldırım'ın bacanağının da adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında birçok kişi tutuklanmıştı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın soruşturmayı kapatması için Savcıyı aradığı yolsuzluk soruşturmasında rüşvet görüntüleri ortaya çıkmıştı.

Yaklaşık 2 yıl önce başlatılan soruşturma, dönemin İzmir Valisi Cahit Kıraç'a giden bir ihbar mektubu ile başlamış; Kıraç sözkonusu mektubu Cumhuriyet Başsavcılığına yönlendirdiği belirlenmişti. Operasyon kapsamında incelenen ihale dosyalarında 60 milyon TL’lik usulsüzlükler saptanmıştı.

İZMİR'E ESRAR GİRMESİN DİYE YOLDA YATTIM

Yolsuzluk ve Askeri Casusluk soruşturmalarını yürüten polislere yapılan operasyonda gözaltına alınan bir Emniyetçinin açıklaması dikkat çekti.

İzmir'de emniyet mensuplarına yönelik düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan bir emniyet mensubu, Bozyaka Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilişi sırasında, "İzmir'e uyuşturucu girmesin diye günlerce yollarda yattım. Biz bir şey yapmadık." diyerek bağırdı.

Operasyonda 25 gözaltı

İzmir merkezli 13 ilde "yasa dışı dinleme" iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 25'e yükseldi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, "paralel yapı" tarafından dinlenildiği ortaya çıkan yaklaşık 50 kişinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında bu sabah, haklarında arama kararı çıkartılan 32 emniyet mensubundan 19'u İzmir'de, 6'sı Aydın ve Denizli'nin de aralarında bulunduğu bazı illerde gözaltına alındı.

İzmir'de gözaltına alınanların bazıları, İzmir Emniyet Müdürlüğünün Bozyaka semtindeki Kimlik Tespit ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğüne getirildi. Diğer 7 kişiyle ilgili çalışmalar sürüyor.

Hakkında gözaltı kararı verilen 1. sınıf emniyet müdürünün ise bir dönem İzmir'de İstihbarat Şube Müdürlüğü görevinde bulunduğu, daha sonra terfi ederek başka bir ile atandığı belirtildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı: Soruşturma devam ediyor

Öte yandan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, 2010-2013 yıllarında İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli olan bir kısım personel tarafından, kamu kurumlarında görevli bazı memurların farklı isim ile meslek grupları adı altında ve asılsız suç isnatları ile yasaya aykırı olarak usulsüz dinlendiklerinin denetimlerde tespit edilmesi üzerine konunun cumhuriyet başsavcılığına iletildiği belirtildi. 

Aynı yönde ulusal medyada çıkan haberlerin de ihbar kabul edildiğinin ifade edildiği açıklamada, şöyle denildi: 

"Cumhuriyet başsavcılığımızca başlatılan soruşturma kapsamında, toplanan delillere göre haklarında yeterli şüpheye ulaşılan aralarında rütbelilerinde bulunduğu ve bir kısmı değişik illerde görev yapmakta olan 32 emniyet personeline yönelik olarak 19 Ağustos 2014 tarihi itibariyle gözaltına alınma talimatı verilmiş olup konuya ilişkin soruşturma devam etmektedir."

İzmir Valiliğinden açıklama

İzmir Valiliği, "yasa dışı dinleme" iddialarına yönelik İzmir merkezli 13 ilde başlatılan operasyona ilişkin, 25 emniyet görevlisinin gözaltına alındığını, aralarında birinci sınıf bir emniyet müdürünün de bulunduğu 7 kişi hakkındaki arama ve yakalama işlemlerinin devam ettiğini bildirdi. 

Açıklamada, yapılan operasyonun bazı basın yayın kuruluşları ile sosyal medya ortamında, başka operasyonlarla ilişkilendirilmeye çalışıldığının gözlemlendiğine de işaret edilerek, şunlar kaydedildi: 

"Başlatılan yasa dışı dinleme operasyonunun, bir takım basın yayın kuruluşlarında ve sosyal medyada çıkan haberlerde, İzmir ilinde daha önceki tarihlerde yapılan askeri casusluk ve liman operasyonları ve bu operasyonları yapan emniyet mensuplarına karşı yapılmış olduğu algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu operasyonun kamuoyuna yansıyan operasyonlarla bir alakasının olmadığı ve bu tür haberlerin kamuoyunu kasıtlı olarak yanıltmak amacıyla yapıldığı değerlendirilmektedir." 

Avukatları açıklama yaptı 

Gözaltına alınan emniyet mensupları, sağlık kontrolü için hastanelere götürüldükten sonra İzmir Emniyet Müdürlüğünün Bozyaka'daki hizmet binasına getirilmeye başlandı.

Bu arada gözaltında bulunan şüphelilerden biri, çekim yapan gazetecilere seslenerek, "İzmir'e uyuşturucu girmesin diye günlerce sokaklarda yattık" dedi.

Avukat İsmail Hakkı Küçük, Basmane'deki Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü önünde bekleyen gazetecilere yaptığı açıklamada, Erzurum'da gözaltına alınan komiser Remzi Burcu ve Muş'ta gözaltına alınan komiser Edip Çakmak'ın avukatı olduğunu söyledi.

Muş'ta görev yapan müvekkilinin tatil yapmak üzere geldiği Aydın Ortaklar ilçesinde gözaltına alındığını, Erzurum'daki müvekkilinin uçakla İzmir'e getirildiğini anlatan Küçük, şunları kaydetti:

"İzmir İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptıkları döneme ilişkin suçlamalar var. Müvekkillerim suç işlemek amacıya örgüt kurmak, örgüte üye olmak ve evrakta sahtecilikle suçlanıyor. Gözaltı evrağında bu suçlamaları gördüm. Müvekkilim yaptıklarının tamamen yasal çerçevede yapılan kamu görevi olduğunu, suç olarak addedilmesinin hukuksuz ve keyfi olduğunu söylüyor. Yaptıkları çalışmaların tamamen hakim kararıyla olduğu, önleme dinlemesi olduğu, terör örgütlerine yönelik çalışmalar olduğu, bir çok uyuşturucu yakaladıklarını, canla başla görevlerini yaptıkları, karşılığının bu olmasına çok üzüldüklerini  söylüyor. Bu operasyonun kendilerini yıpratmak sindirmek amaçlı olduğunu söylüyorlar."

Müvekkili, Karabağlar ilçesindeki hizmet binasına getirilen avukat Ali Aksoy, burada gazetecilere açıklama yaptı. Aksoy, müvekkilinin İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün istihbarat şubesinde görev yaptığı sırada İran ajanlarına yönelik yürütülen bir operasyonda imzasının bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını iddia etti. 

Mevcut istihbarat müdürünün imzasıyla yürütülen bir operasyonda alt kademedeki bir polisin "içeri alındığını" ifade eden Aksoy, savcıya El-Kaide ile ilgili bilgi verdiğini söylediği müvekkilinin gözaltına alınmasını "çelişki" ve "kurgu" olarak değerlendirdi.   

Operasyon bilgisinin bir gün önceden bazı gazetelerde yer aldığını savunan Aksoy, "Suça uyacak insan arıyorlar. Bu insanların olması mümkün değil, sadece mağdur ediliyorlar" dedi. 

Bir soru üzerine gözaltıların, İzmir'deki "Askeri bilgi ve belge bulundurma davası" ile ilgisinin olmadığını söyleyen avukat Ali Aksoy, "Bu gözaltı kararları İzmir'de İran ajanlarına ve El Kaide terör örgütüne yönelik yürütülen bir dosya ile ilgili" dedi. 

Gözaltına alınanların savcılığı sevk edilmeden salıverilmesini isteyen Aksoy, "şu an yapılanın hukuksuzluk" olduğunu sözlerine ekledi.