3 bin YTL'ye 360 derece İstanbul

3 bin YTL'ye 360 derece İstanbul

Sana dün bir vinç tepesinden baktım aziz İstanbul! İşte İlginç yaşamlar..

3 bin YTL'ye 360 derece İstanbul
16px
24px
12.07.2008 12:02
ABONE OLgoogle
Yerden metrelerce yüksekte çalışan kule vinç operatörleri, günde ortalama sekiz saat havada kalıyor. Yemeklerini burada yiyor, keyif çaylarını yine burada yudumluyorlar. Hatta kule vincin yönünü kıbleye çevirip namaz kılanlar bile var...

İnşaat alanlarında zamandan ve işgücünden tasarruf sağlamak için kurulan 'kule vinçler' bugüne kadar hep üzücü olaylarla gündeme geldi. Teknik birtakım sebeplerden dolayı yıkılan bu devasa demir yığınları, can ve mal kayıplarını da beraberinde getirdi. Şimdilerde her şantiyede görmeye alıştığımız bu vinçler, sadece İstanbul'da değil Anadolu'nun pek çok ilinde kullanılıyor. Artık müteahhitler için zenginlik göstergesi Mercedes arabalar değil kule vinçler.

Fiyatı yaklaşık 700 bin doları bulan bu vinçlere sahip olabilmek için sipariş verdikten sonra bir yıl beklemek gerekiyor. Yerden yüzlerce metre yüksekte adeta bir terazi gibi dengede duran kule vinçler, görenleri şaşkınlık içinde bırakıyor. Sadece İstanbul'da iki binin üzerinde faaliyet gösteren kule vinç var. Ve bir o kadar da vinç operatörü.

Şerafettin Düzen de geçimini operatörlükle sağlayanlardan biri. Düzen'le Fulya'daki Süleyman Seba Spor Tesisleri'nin inşaat alanında tanışıyoruz. İnşaat, 33 katlı iki ayrı gökdelenden oluşuyor. Düzen, 1979 yılında daha 18 yaşındayken başlamış bu mesleğe. O yıllarda kule vinçler sadece büyük şantiyelerde kuruluymuş. Düzen de Elbistan'daki termik santral inşaatında çıkmış ilk defa bu devasa demir yığınının üzerine. Her işin bir çıraklık dönemi olur. Üç yıl yağcılık (çıraklık) yapmış. Daha sonra operatörlük ehliyetini (G sınıfı ehliyet) almış. Düzen, mesleği uğruna gurbete de katlanmış. Rusya'da beş yıl, Suudi Arabistan'da dört yıl kalmış.

Şerafettin Düzen, yıllardır hep aynı sorulara cevap vermek zorunda kalıyormuş: “O kadar yüksekte durmaktan korkmuyor musun?”, “Vinç devrilmiyor mu?”, “Öğlen yemeğini vincin üzerinde mi yiyorsun?” Düzen, en çok da “Tuvalet ihtiyacını nasıl gideriyorsun?” sorusuna cevap bulmakta zorlanıyormuş! Şerafettin Düzen, belki de İstanbul'daki en şanslı operatörlerden bir tanesi. Çünkü onun çalışma ortamı yerden tam tamına 186 metre yüksekte. Bu rakam İstanbul'daki mevcut kule vinçler arasında en yüksek olanı. Boğaz'ın her yerine hâkim bir noktaya kurulan vinç, operatörüne en güzel manzarayı sunmak için boyunu yükseklere dikmiş adeta. Düzen'in önderliğinde kule vincin üzerine çıkmak için baretlerimizi takıyoruz.

Yukarıya çıkması bir hayli zor. Merdivenler çok dar ve aynı zamanda dik. Hızlı çıkmak için çevik olmak gerekiyor. Her on metrede bir dinlenme yeri var. Belli bir yükseklikten sonra aşağı bakmak insanın başını döndürüyor. Son on metreye geldiğimizde biraz uzunca duraksıyoruz. Merdivenler bitip operatör kabini görününce rahat bir nefes alıyoruz. Şerafettin Düzen, bizden yaklaşık on beş dakika önce çıkıyor zirveye. Her gün güneşin ilk ışıklarıyla birlikte basamakları tırmandığı için bir hayli kondisyonlu! Yukarısı rüzgârlı olduğu için hava çok serin. Vincin üzerinden görünen manzara ise tek kelimeyle harika. Beşiktaş ayaklarınızın altında. Boğaz'da hareket halindeki vapurlar karınca kadar küçük gözüküyor. Eminönü, Topkapı Sarayı, Galata Kulesi, Beşiktaş, Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bütün güzellikleriyle karşınızda. Havaalanına inmek için alçalan uçaklar hemen üzerimizden geçiyor. Sayıyoruz, ortalama beş dakikada bir uçak iniyor. Onun dikkatini en çok da büyük yük gemileri çekiyormuş. Bazen vinci durdurup Boğaz'dan geçen bu gemileri seyrediyormuş. Yukarıda operatörün hayatını kolaylaştıracak her şey düşünülmüş. Klima, kasetçalar, telsiz, çay termosu, su ısıtıcısı isteğe göre küçük ekran televizyon operatöre rahat bir çalışma ortamı sağlıyor.

Şerafettin Düzen, yoğun iş temposunda aşağı inmiyor, yemeğini yukarıda yiyor. Çayını yine burada içiyor. Düzen'in operatör arkadaşlarından bazıları, namazlarını bile burada kılıyormuş. Kumanya, şantiye çalışanları tarafında vincin kancasına takılıyor. Operatöre de sadece düğmeye basıp nasibini yukarı çekmek kalıyor. Vinç, adeta ikinci bir kol vazifesi görüyor. Düzen, operatörlüğün çok tehlikeli bir meslek olduğunu ve kesinlikle acemilik kaldırmadığını belirtiyor. Her operatörün dikkat etmesi gereken bazı kurallar varmış. Vincin üzerine uykusuz çıkmak çok tehlikeliymiş mesela. Operatörler için yükseklik korkusu, göz bozuklukları, işitme kaybı, tansiyon ve kalp hastalığı çalışmak için büyük engel. Operatörler, belirli aralıklarla sağlık kontrolünden geçiyor ve gün aşırı tansiyonlarını ölçtürüyor.

Ayda 3 bin YTL kazanıyorlar

Aynı vincin bir diğer operatörü Mehmet Kaya ise son yıllarda sayıları bir hayli artan kule vinçlerin deneyimsiz kişilere emanet edildiğini ifade ediyor. Usta sayısının az olması ise operatör maaşlarını 3 bin YTL' ye kadar yükseltmiş. Kaya, “Gençler, birkaç ay yağcılık yaptıktan sonra usta oldum diye ortaya çıkıyor. Bu çok tehlikeli ve yanlış bir uygulama. İnşaat alanında çalışan yüzlerce kişi, muhtemel bir kazada hayatını kaybedebilir. Geçtiğimiz yıllarda devrilen vinçler hep acemi operatörlerin kontrolü altındaydı.” diyor.

Kaya'nın yıllar öncesine ait ilginç hatıraları da yok değil. Zaman kazanmak için rüzgârlı havaya aldırmadan çalışmaya devam eden Mehmet Kaya, inşaat alanına çok yakın bir apartmanın duvarlarını yıkmış. Neyse ki kazada ölen ya da yaralanan olmamış. Aslında rüzgârlı havada kesinlikle yukarı çıkılmaz, iş yapılmazmış. Aynı yıl bir arkadaşının ise yüksek gerilim hattına çarptığını anlatan Kaya, kaza sonrasında ilçedeki bütün trafoların patladığının bilgisini veriyor

Bünyamin Köseli/Cumaertesi

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde