27 yaşında Ortadoğu'yu fethediyor

27 yaşında ki genç Türk işadamı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da önemli projelere imza atıyor. Hedefi ise dünya markası olmak..

AE ARMA-ELEKTROPANC'ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kızılhan, henüz 27 yaşında. 8 yıldır Dubai'de yaşan genç işadamı, Ortadoğu'da Hariri Ailesi ile önemli bir ortaklığa imza attı. Yunanlılarla Dubai'de dev projelere girdi. Şimdi de Abu Dabi'nin en büyük ihalesine aday... Türkiye'ye ayda bir gelen Kızılhan, Patronlardunyasi.com'un sorularını cevaplandırdı..

Burak Kızılhan kimdir? Biraz kendinizi tanıtır mısınız?

1984 doğumluyum. Şişli Terakki’de İlkokulu okudum, daha sonra Fransız Lisesi ondan sonra yurtdışı maceram başladı. Üniversiteyi İngiltere’de okudum elektrik elektronik mühendisliği bölümünde, mastırımı da mühendislik yönetimi üzerine yaptım. İki sene Londra’da Schneider Elektrik’te çalıştım. O benim için çok büyük bir deneyim oldu. 2010 yazından itibarende aile şirketinde çalışıyorum, 1.5 sene oldu. Ben, şirketin Ortadoğu ve Kuzey Afrika koluna  bakıyorum.

Sektörde büyük yatırımlarınız var. İşler nasıl gidiyor?

İşler güzel gidiyor şu an, bizim 3 kıtada Asya Avrupa ve Afrika da devam etmekte olan 24 projemiz var. Dubai de, Ortadoğu da da projelerimiz var. Cezayir de, Rusya, Azerbaycan, Türkiye ve  Kıbrıs’tayız.

Bünyenizde kaç kişi çalışıyor?

24 proje de yaklaşık 2.500 kişi bizim bünyede çalışıyor.  İnşaat sektöründe farklı bir sistem var, dışarıda ki  firmalardan da maaş sistemiyle değil de aylık ücret vererek işçi çalıştırıyorsunuz onlarla da birlikte yaklaşık 5000 – 5500 kişi oluyoruz. En son bir projemiz var Dubai’de, 1000 kişi bizim 1000 kişi dışarıdan. Proje kontrat büyüklüğümüz yaklaşık 400 milyon dolar civarın da.

En son Lübnan’da bir anlaşma yapmıştınız?

O bizim için çok önemli bir anlaşmaydı. Hariri Ailesiyle ortak şirket kurduk. Yaklaşık 8–9 aydır kendileriyle görüşüyordum zaten. En sonunda da 2011 Aralık ayında ortaklığımızı gerçekleştirdik. Lübnan’da çok güzel işler olacağına inanıyoruz bu sene itibariyle. Çünkü ortağımız çok güçlü. Orada yüzde 50 50 Hariri ailesiyle ortak olduk. Lübnan'da çok büyük projeler var. Hariri Ailesiyle ortak şirket kurmamızın sebebi orası geleceğin parlayan bölgesi olarak geçiyor. Suriye, Ürdün, Mısır ve Lübnan bu olaylar geçtikten sonra parlayacak. Aynı zaman da Mısır’da ki olaylar da yavaş yavaş durulmaya başladı. Mısır’a açılmak, belki Suudi Arabistan’a geçmek. Yani Lübnan’da bir merkez ofisimiz olarak o bölgede yayılmak istiyoruz.

Büyük bir pazar var tabi ?

Evet, çok büyük bir pazar var. Zaten Lübnan, Dubai’nin eski hali gibi. Çok değişik çok kaliteli binalar yapılıyor. Orada da bizim payımıza düşen çok büyük işler olacak. Bölgede yatırımlar için Suriye’deki olayların durulması bekleniyor. Suriye’deki olaylar durulduğu zaman büyük yatırımların önü açılacak.

Hariri Ailesi büyük bir aile. Ortaklık nasıl oldu?
  
Hariri çok büyük bir aile tam o bölge de değil aslında tüm Ortadoğu da güçlü bir aile. Forbes listesinde Hariri'den 4 kişi var . Dünyanın en büyük şirketlerinden. Türkiye'de Türk Telekom'un sahibi, Ortadoğu’da da çok kuvvetli.

Peki, onlarla nasıl iletişime geçtiniz?
 
İletişime geçmek biraz rastlantı oldu. Rıdvan Hariri'nin bir invest firması var. Ben de iş geliştirme direktörü olarak çalıştığım için  inşaat firmalarına gidiyorum. Bir arkadaşım aracılığı ile Hariri ile görüştük. Oda bize Lübnan’daki olanaklardan bahsetti. Bize abisinin orada olduğunu söyledi, atladım Lübnan’a gittim. Konuştuk, anlaştık. Bizim firmadan etkilendiler. Burada işler yapmak istediklerini söylediler ve bunun üzerine firmamızı kurduk. Aralık ayında kurulduğumuz için şu an teklifler sürüyor.  Umut ediyorum ki, üçüncü çeyrek itibariyle projemizi yüzde elli elli ortaklığımızla almış olacağız.

Dubai'de yatırımlar nasıl gidiyor?

Dubai’de çok projemiz oldu tabiî ki de 2005 yılından beri Dubai’deyiz. Dubai'de dünyanın ilk yapay adasında üç tane projemiz var. İki tane beş yıldızlı otelimiz var. kıyı şeritindeki apartmanları ilk biz yaptık. Ondan sonra şu an devam etmekte olan 850 villa projemiz var. İki tane bina yapıyoruz. Abu Dabi'de bazı projelerimiz var. Şu an Dubai’nin durumu sıkıntı da ama geçen seneye göre daha iyi durumda.

Dubai pazarının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Dubai pazarını verimli görüyoruz. Olumlu düşünüyoruz. Tabi orada çok büyük Katar pazarı var. Ofisimiz orada. Müdürlerimiz aktif olarak çalışıyor, tekliflerimiz devam ediyor. Katar’da çok büyük proje olacak ve Ortadoğu’da tabi ki tüm dünyada olduğu gibi Türk inşaat şirketleri çok büyük bir etkisi var. Oraya gidip görmeniz lazım. Toplantılara girmeniz lazım. Tabi biz çok büyük projeler yaptık, mühendisliğimiz çok başarılı.  Bunun da farkındalar.

Avrupa’da ki mühendislikle karşılaştırdığımızda Türk mühendisliğini nerede görüyorsunuz ?

Avrupa mühendislerinden daha da iyi diyebiliriz. Ben Avrupa’da mühendislik okuduğum için yakından biliyorum, Avrupa’da ki mühendisle bizim mühendisimiz gerçekten çok farklı. Bizim düşünce sistemimiz çok farklı. Çok hızlı kararlar alıyoruz. Mesela yabancı firmaların 5–10 günde alamadığı kararı, biz 1 saatte alıyoruz ve  projeleri zamanında bitiriyoruz. En büyük avantajlarımızdan birisi bu. Bu nedenle bizi tercih ediyorlar.

Gelecekte inşaat için parlayan bölgeler neresi?

Irak inanılmaz büyük  bir pazar. Hatta 2014–2015 itibariyle bütün Ortadoğu’nun tüm inşaatçıları Irak ve Libya olacak. Çok büyük işler olacak. Yaklaşık 930–950 inşaat firması Libya’nın ilk döneminde çalışmış, şimdi Libya’nın ikinci dönemini geliyor. Irak ve Libya’da okul, hastane, havaalanı yok, yolları bile yok. Her şey parçalanmış durumda. Yakında yatırım yapacaklar.

Irak’taki firmalarla görüşmeleriniz var mı ?

Irak’ta büyük firmalarla görüşmelerimiz sürüyor. Bu sene içinde yakın değil tabi ama 2012 yılı sonlarına doğru sonlandıracağımızı umuyorum. Irak’ta ki büyük bir aileyle görüşmelerimiz var.

Hangi aile?

Anlaşmalarımız var, ama şu an için duyurmak istemiyorlar açıkçası. Kendileri Irak’ta önemli bir aile.  Güçlerimizi birleştireceğiz ve Irak’ta güzel projeler yapacağız.

Ortadoğu’daki yatırımlar da Türk firmaların şansı nedir ?

Bütün Ortadoğu’nun inşaat yatırım alanı, Irak ve Libya’da olacak. Şimdi Katar ve Suudi Arabistan'da inşaat yatırımları var. Ortadoğu inanılmaz büyük bir pazar ve herkesin bir işi var. Dünyaca ünlü firmaların rekabeti söz konusu. Avrupa olsun, Amerika olsun yüzde 40 -50'sini verseler bile geriye büyük bir pay kalıyor. Bu nedenle Türkler çok avantajlı. Bizim bulunduğumuz pazarda en büyük avantajlarımızdan biri Türkler Ortadoğu’da çok seviliyor. Son yıllarda özellikle Ortadoğu da Türklere olan inanılmaz bir sempati var. Bütün projelerin Türklere gitmesi isteniyor.

Ortadoğu’daki karışıklık sonrası riskli yatırımlara girecek misiniz?

Risk almadan başarıda çok fazla gelmiyor. Yani biraz risk var tabi ama kendinizi riske sokmadan da kar marjinalinizi yükseltemezsiniz. İyi paralar kazanılacağımızı düşünüyorum. Bu risk yavaş yavaş azalacak tabi ki.

Birinci Libya pazarına girmemiştiniz, ikinci de olacak mısınız?

Libya pazarına biz birinci Libya döneminde girmedik, iyi ki de girmedik. Çok büyük sıkıntılar var orada. Ama ikinci Libya pazarında tabiî ki de gireceğiz. Şu an araştırmalarımız sürüyor. Bazı teklifler alıyoruz. Değerlendirme aşamasındalar. 2012-2014 itibariyle Libya’da aktif oluruz. Güçlü bir yerde olacağımızı tahmin ediyorum.

Türkiye inşaat sektöründe nerede ? Türkiye’de durumlar nasıl ?

Türkiye’nin en büyük gelirlerinden biri de inşaat sektörü hepimizin de bildiği gibi. Ve Türkiye’de de inşaat hiçbir zaman bitmeyecek bir pazar. Bizim devam eden 24 işimizin sadece iki tanesi üç tanesi Türkiye’de. Bence, biraz yatırımcıların mantıklı düşünmesi lazım büyük işleri orta ölçekli firmalara verip risk almaktansa biraz daha güvenilir firmalara vermeliler.

Ortadoğu dışında başka nerelerde yatırımlarınız var?

20 senedir Moskova’dayız. Bahsettiğim 24 projenin büyük bir kısmı Moskova’da. Aktif olan projelerimiz var. En son Aqua Park projesini aldık. Basında da yer buldu. Artık havaalanı işleri de almaya başladık. Havaalanı bizim için bir eksikti gerçekten, otl, avm yüksek bina herşey vardı ama havalimanı yoktu. Şu an imzaladığımız ST Petersburg Havaalanı'nın tüm elektronik elektronik işlerini aldık, Azerbaycan Bakü havalananı için anlaşma imzaladık. Yapmadığımız birşey kalmadı.

ABU DABİ'DE 2 MİLYAR DOLARLIK PROJE

Abu Dabi'de 2 Milyar Dolarlık bir ihaleye girdiniz! Proje hakkında bilgi verir misiniz?

Şimdi Abu Dabi'de 4 tane büyük teknik inşaat firmasıyla ortak 2 Milyar Dolarlık havalimanı ihalesine girdik. Şu ana kadar Türk firmalarının da içinde olduğu en büyük projelerden bir tanesi. Yaklaşık 2 Milyar Dolalrık teknil müteahhitlik işi var. İhaleye dünya devleri katılıyor. Tüm Ortadoğu’nun gözü bu işte Avrupa’dan katılıyorlar, çok büyük rakiplerimiz var tabi ama bu proje için kendimize çok güveniyoruz. Son anda kırmalar, indirimler olacak ama ortalama 2 milyar civarında bir proje. Suudi Arabistan’ın havaalanlarından bile daha büyük bir proje. Ve ikinci çeyrek de de projeyi kimin aldığı açıklanacak. Şu an herkes onu bekliyor.

Cumhurbaşkanı Gül'ün geçtiğimiz hafta Dubai ziyaretinin işadamlarına etkisi nasıl oldu?

Çok büyük işler bizi bekliyor. En son Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün Birleşik Arap Emirlikleri’ne bir ziyareti oldu orada da Türk mütahitlerinin iyi yerlerde olduğunu bir kere daha anladım. Bu işler bitmeyecek, 2025 e kadar devam edecek. Birlik olmamız lazım işlerin boyutları çok büyük ve önümüz çok açık.

Biraz sizden bahsedecek olursak, nerede yaşıyorsunuz ? Neler yapıyorsunuz?

Ben Dubai’de yaşıyorum. Ama işim gereği işte bütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu geziyorum. Yani ben bir yerde bulunmaktan çok havada geçiyor zamanım, çok geziyorum. Kuzey Afrika pazarına çok kafa yordum. Suriye’deki olaylardan önce orada en büyük inşaat şirketleriyle anlaşmalarımız vardı. Her şey yolundaydı büyük projeler alacaktık sonrada patlak verdi, aynı şekilde Tunus’ta da öyle. Tunus’ta çok iyi kontratlar hazırlamıştık çok iyi projeler vardı, olmadı. Ama orada ki ailelerle de yazışmalarımız devam ediyor. Birkaç sene içinde o pazarlara geri döneceğiz.

Kendinize kimi örnek aldınız ve amaçlarınıza ulaştınız mı?

Ben üniversitedeyken konferansa Stanbucks’un Ceo’su gelmişti ve önemli bir cümle söyledi ‘’ Birinci kuşak patron, ikinci kuşak çapkın, üçüncü kuşak köle ‘’ Ben ikinci üçüncü jenerasyonların önemine çok inanıyorum. Yani bakıyorsunuz bütün aile şirketlerine ilk jenerasyon inanılmaz büyük paraları var, her şey yolunda gidiyor, ikinci jenerasyon işin ucunu kaçırıyor maalesef. Ben babamı (Kemal Kızılhan) örnek aldım. O üniversite zamanlarından beri çalışıyor. Boynuz kulağı geçer misali biraz onu geçmem lazım. Çok fazla çalışmam gerekiyor. Amacımız Dünya firması olmak, tabi önce küresel firma olmamız gerekiyor. Öncelik hedefimiz bu. Biz üç kıtada birden işliyoruz tabi ki de bizden çok daha büyük firmalar var ama bizim farkımız üç kıtada iş yapmamız. Gerçekten hiç kolay değil. Çünkü birçok farklı insan ve kültürle tanışıyorsunuz. Ama bunu idare edebilmek önemli. Biz bunu başarıyoruz.

 AE ARMA-ELEKTROPANC'ın Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan, oğlu Burak ve kızı Burcu ile birlikte. Kemal bey, oğlunun çok hırslı olduğunu söylüyor. Burak Kızılhan en büyük özleminin, ablası Burcu'nun yeni dünyaya gelen bebeği Aleyna'yı az görmekten yakınıyor

---

 Aile şirketinde çalışmanın zorlukları var mı?

Aile şirketinde çalışmanın çok büyük zorlukları var. En önemlisi  jenerasyon farkı var. Yeni jenerasyona baktığımızda okuduğu okullardan, öğrendiği yabancı dillere kadar daha iyi yetişiyor. Birçok kültürü görüp, tanıyor. Ama bizlerin birinci jenerasyondan öğreneceği en önemli şey tecrübeleridir. Bu tecrübelerden yararlanmalıyız.

Başkanlık koltuğuna ne zaman geçeceksiniz ?

Kemal Kızılhan’ın biraz daha o koltukta oturmasına ihtiyacımız var. Ondan yararlanmamız gerekiyor. Bize öğreteceği çok şey var. Kendisiyle henüz işimiz bitmedi.

Bu kadar yoğun iş temposundan zaman buldukça neler yapıyorsunuz?

Çok fazla çalışıyorum ama gezmeyi de çok seviyorum. Değişik ülkelerin kültürlerini tanımayı çok istiyorum. Görevim gereği birçok ülkeyi gördüm. En büyük hobim seyahat etmek. 9 senedir yurtdışındayım ailemi özlüyorum. Arap insanıyla çalışmak çok zor karşılarında patronu görmek istiyorlar, Lübnan’a ben firmada ki profesyonelleri gönderirsem görüşmezler, o yuzden birebir benim olmam gerekiyor, bu nedenle biraz daha yurtdışındayım.