2021 yılı zorlanarak geçer, 'V' ivmesi 2022’de yakalanır

2021 yılı zorlanarak geçer, 'V' ivmesi 2022’de yakalanır

GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy, pandeminin Türkiye’de birçok ülkeye göre daha iyi yönetildiğini söyleyerek, “2021’i biraz zorlanarak geçirdikten sonra 2022’de ‘V’ şeklinde ivmeyi yakalayabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

2021 yılı zorlanarak geçer, 'V' ivmesi 2022’de yakalanır
16px
24px
07.07.2020 05:41
ABONE OLgoogle

Bundan tam 72 yıl önce Türkiye’nin ilk yabancı yatırımlarından biri olarak faaliyetlerine başlayan General Electric (GE) Türkiye, COVID-19 salgınıyla mücadelede kendini ‘ön safta’ konumlandırdı.

Cerrahpaşa Hastanesi Acil Servisi bahçesine geçici olarak kurulan “Konteyner Bilgisayarlı Tomografi” sistemi ile bir taraftan tanı konusunda hızlı adım atılmasını sağladılar, bir taraftan da Ford ile işbirliğinde küresel çapta 10 binden fazla ventilatör üreterek, hastaların nefes alması için mücadele ettiler. Ülkedeki atıl ventilatörleri gönüllülerin de yardımıyla elden geçirerek, yeniden çalıştırdılar. GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy, içinden geçilen olağanüstü dönemde herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyleyerek, ekonomik toparlanma için de bir takvim çizdi. Albayrak: Bu süreçten ‘V’ şeklinde büyümeyle çıkmayı bekliyoruz

Özsoy, “Pandemi sürecinin Türkiye’de birçok ülkeye göre çok daha iyi yönetildiğini düşünüyorum” diyerek, “Bu dönemde bahsedildiği gibi ikinci bir dalgalanma olmazsa, kademeli olarak normal hayata dönebileceğiz. 2021’i biraz zorlanarak geçirdikten sonra 2022’de ‘V’ şeklinde ivmeyi yakalayabileceğimizi düşünüyorum. Bunun için de hepimizin üzerimize düşeni yapması gerekiyor. Daha önce de daha zorlu krizler yaşadık, hayatta kalmaya çalışarak pek çok şey öğrendik. Bu kaslarımızı tekrar çalıştırıp öğrendiklerimizi uygulayabilirsek, artan verimliliklerle krizlerden en az hasarla çıkabiliriz” açıklamalarını yaptı.

Canan Özsoy, GE Türkiye olarak ellerindeki imkanları koronavirüsle mücadele için seferber ettiklerini söyleyerek, “Cerrahpaşa Hastanesi Acil Servisi’nin bahçesine ‘Konteyner Bilgisayarlı Tomografi’ sistemi kurduk. Montajının tamamı Ankara’da yapılan ve özel olarak üretilen dünyada da yeni uygulamaya başladığımız inovatif çözümümüz ile virüse yakalandığından şüphelenilen kişiler, hastaneye gitmeden test edilebiliyor. Doktorlar saniyeler içerisinde hastalarının akciğer tomografisini çekebiliyor” bilgilerini vererek, “Gebze’deki trafo fabrikamızda çalışanlarımız tablet yardımıyla işlerini uzaktan takip ettiler. Artık, bir mühendisin her zaman fabrikada olması gerekmiyor. Bu gibi örnekler Türkiye‘de sanayinin dönüşümünde etkili olacak” şeklinde konuştu.

Türkiye uluslararası standartta üretim yaptığını belgelemeli

Türkiye’nin bu dönemde değişen tedarik trendlerini yakalamasının çok önemli olduğunu vurgulayan Özsoy, “İlk olarak, uluslararası standartlarda üretim yaptığımızı belgelemeliyiz. Bunlar kısa süreçler değil. Kararlı olup aksiyona geçmek gerek. Bunun için de belirli odaklar oluşturmak lazım. Örneğin, savunma sanayii Türkiye’de uzun dönemli bir ekosistem stratejisiyle çok güzel bir noktaya geldi, yenilenebilir enerjide de önemli bir ekosistem oluşmaya başladı. Yüzde 50’leri geçen yerlilik oranıyla rüzgar alanında da üreticiler çıktı. Bir başka önemli alan da sağlık olabilir” şeklinde konuştu.

LM Wind’e kanat Sanko Enerji'ye ekipman

Pandeminin baskısına rağmen enerjide yatırımların hız kesmediğini söyleyen Canan Özsoy, şunları söyledi: “Türkiye’de hidroelektrik enerjisi depolama konusunda ciddi bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanında GE Yenilenebilir Enerji ile Türkiye’deki dört rüzgâr çiftliği için 52 karasal rüzgâr türbinini daha tedarik edeceğiz. Bu kapsamda İzmir, Bergama’daki LM Wind Power fabrikasında 156 kanat üreteceğiz ve 414 bin ton CO2 tasarrufu yapacak yenilebilir enerji sağlayacağız. Ayrıca, Sanko Enerji’nin Bursa’daki 70 megavat kapasiteli Güney Rüzgar Enerjisi Santrali’nin (RES) önemli ekipmanlarını tedarik edeceğiz. Proje kapsamındaki 12 Cypress ünitesinin kanatları İzmir Bergama’da bulunan tesislerimizde üretilecek. Son iki yılda hızla devam eden rüzgar santrallerimizin Enerji Bakanlığı’mızın yenilenebilir enerjideki teşviklerini ve özellikle YEKDEM’i uzatarak bu yatırımlarımızın devam etmesini ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerini yakalamasını ümit ediyoruz. Sağlık alanında da yapmak istediğimiz yerlileşme çalışmaları var.”

Doktor takibi için Evde tedaviye uygulama

GE Digital’in çözümleri ile dünya çapında salgına rağmen fabrikaların, elektrik santrallerinin ve su arıtma tesislerinin durmamasını sağladıklarını anlatan Canan Özsoy, “Örneğin Kanada’nın Ontario eyaletinde su arıtma istasyonunda çalışan 20 bin kişi pandemide arıtmayı evlerinden yönettiler. Ya da Finlandiya’da sürpriz bir telesağlık çözümü ortaya çıktı. Helsinki’deki GE Sağlık İnovasyon Köyü’ndeki startup’lardan Buddy Healtcare, evde bakım gören hastaların takibi için geliştirdiği uygulamasını, talep üzerine COVID-19 için uyarladı. Doktorlar, virüs taşıdığı tespit edilen ancak semptom göstermeyen hastaları evlerine gönderip, uygulama üzerinden takip etti. Yine GE Sağlık geliştirdiği algoritmalar ile milyonlarca veriyi operasyonel bilgiye dönüştürüyor” açıklamalarını yaptı. Öte yandan GE’nin faaliyet gösterdiği havacılık alanında pandeminin etkisinin sert olduğunun hatırlatılması üzerine Özsoy, “GE olarak, havacılıkta hem servis hem de dijital çözümler ile bu durumun etkilerini en aza indirmek için çalışıyoruz” dedi.

ÜLKELER İÇİNE KAPANDI OYUNUN KURALLARI DEĞİŞİYOR


Dünyada yaşanan ticari çekişmeleri, globalleşmede kartların karıştırılıp yeniden dağıtıldığı bir dönem olarak okuyorum. Pandemiyle birlikte küresel ticarette de yeni bir dönem başlıyor. Bazı ülkeler pandeminin zararlarını erken yaşadı, bazıları daha fazla etkilendi. Sonuç olarak, bazı zorlu zamanlardan geçiyoruz ama bugünlerin yarını da var. Şu an ülkeler kendi içlerine daha fazla kapandı. Oyunun kurallarında değişiklikler oluyor, diyebiliriz.

İlkokul birinci sınıftan beri evde bu kadar kalmamıştım…

İlkokul birinci sınıfa başladığımdan bu yana hiç bu kadar çok evde oturmamıştım. Bu dönemde evde bulunmayı yeniden keşfettim. 33 yıllık evliyim ve eşimle hiç bu kadar uzun, 87 gün yan yana olmamıştık. Bunlar benim için güzel deneyimler oldu ama şunu da gördüm ki, hepimiz çok daha yoğun çalışmamız gereken bir dönemden geçtik. Teknoloji bu yoğun tempoyu mümkün ve verimli kıldı. Hayatımızdan trafik çıkınca çok zaman kazandık. Aynı zaman biriminde daha fazla iş yapabildiğimizi gördük ama bunun uzun vadede sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. İnsan yine de temas etmeyi, birbiriyle daha yakından iletişim kurup paylaşmayı özlüyor. İş arkadaşlarıyla ayaküstü yapılan kısa sohbetler de özleniyor. Gelecekte, pandemi sürecinden aldığımız dersler doğrultusunda hibrid çalışma sistemleri ortaya çıkacağını düşünüyorum. Üst yöneticiler kendilerini öncelikle yeni çalışma sistemlerine hazırlamalı ve iş yaşamında her an olabilecek değişimlere açık olmayı öğrenmeli.

Pandeminin üç önemli trendi:
Tedarik, yerlileşme, verimlilik

1-TEDARİK ZİNCİRİNİN YENİ DİNAMİKLERİ:


Pandemi, bizim gibi çok uluslu ve çok faaliyetli şirketlere tedarik zincirlerini yeniden gözden geçirip yeniden organize olmak için bir fırsat sundu. Henüz belirsizliklerle dolu bir ortamdayız ama net görebildiğimiz bir şey var. O da tedarik zincirlerinin küresel merkezler yerine bölgesel merkezlere doğru kayıyor olması. Şirketler, tedarik zincirlerini hizmetin tüketildiği yere yakın kurmak konusunda yeniden çalışmaya başladı. Bunun Türkiye için bir fırsat olacağına inanıyorum.

2-YERLİLEŞME:
Tüm dünyada, hükümetlerin iş ve ihracat konularında bir yerlileşme stratejileri zaten yükselişteydi. Türkiye uygun maliyetleri, kaliteli istihdamı ve giderek artan uluslararası sertifikalandırılmayla bu yarışta ön plana çıkan ülkelerden biri ve biz de Türkiye’nin bu potansiyelinin farkındayız.

3- DAVRANIŞSAL DEĞİŞİKLİKLER VE VERİMLİLİK:
Verimliliğin her zamankinden daha çok ön plana çıkabileceği bir döneme giriyoruz. Pandemi dolayısıyla evimizden çalışma döneminde yakaladığımız verimlilik ve operasyonel maliyet azalması, bize yeni yetenekler kazandırdı. Uzaktan çalışma, teknolojiyi kullanma ve otomasyon, eskiye göre çok daha fazla aranan özellikler olacak. Önümüzdeki dönemde bağlantılı makineler, yapay zekâ, makine öğrenmesi, iş analitiği ve iş süreçlerinin optimize edilmesine ve geliştirilmesine izin veren diğer araçlara olan talep artacak.

Handan Sema Ceyhan/Dünya

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde