12 yılda 1863 gazetecinin kalemi kırıldı
12 yıllık AK Parti iktidarında, 1863 gazetecinin işten çıkarıldığı belirtildi.
28.10.2014 08:27
ABONE OL
CHP 189 sayfalık ‘Kalemi Kırılan Gazeteciler’ raporunu kitaplaştırdı. 12 yıllık AK Parti iktidarında, 1863 gazetecinin işten çıkarıldığı belirtildi. CHP’li Ağbaba, “Erdoğan medya patronu oldu, haram medyası kuruldu” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile CHP milletvekilleri Nurettin Güven, Muharrem Işık ve Özgür Özel’in hazırladığı 'Kalemi Kırılan Gazeteciler' raporu CHP Genel Merkezi’nde açıklandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, en çok gazetecinin işten çıkarıldığı ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. 12 yıl boyunca AK Parti'nin bin 863 gazetecinin kalemini kırdığını açıkladı. Bu gazetecilerin yüzde 90’ının
AK Parti’nin ‘ustalık döneminde’ çıkarıldığını belirtti.
KALEMŞÖRLER YÖNETİYOR
AK Parti’nin, en büyük medyapatronu haline geldiğini anlatan Ağbaba, “Erdoğan ile yakın arkadaşı Silvio Berlusconi arasında tek fark Berlusconi medya patronu iken başbakan olmuştu, Erdoğan, başbakan olduktan sonra medya patronu oldu. Erdoğan en büyük medya patronu, TMSF bu medyanın muhasebe şefi, Bilal Erdoğan aynı manşeti atan 8 gazetenin genel yayın yönetmeni, Anadolu Ajansı AKP’nin basın bürosu” ifadelerini kullandı.
Ağbaba şöyle devam etti: “İlk kez bu dönemde gazetecilere talimat ve sansürle ayar verildi. İktidar, işadamlarından topladığı 630 milyon dolarlık havuz ile gazete, kanal ve gazeteci satın aldı. Bir ‘haram medyası’ kuruldu. Bu ‘haram medyasını’ hükümet komiserleri, yandaş iş adamları ve ‘beyefendininkalemşörleri’yönetiyor.”
AK Parti’nin sicilini unutturmamak için 189 sayfalık kitap hazırladıklarını söyleyen Ağbabaşunları söyledi:
AB VE BM’YE GÖNDERİLECEK
“Raporda 42 gazetecinin yaşadıklarının özeti var. 20 gazetecinin ve ismini vermediğimiz 3 muhabirin işten çıkarılma hikayelerini kendi kalemlerinden okuyacaksınız. Kitapta, işten çıkarılan ve cezaevinde olan gazetecilerin listesi de var.” Milletvekilleri kitabı imzalayarak “Bu eseri asıl sahibi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a göndereceğiz” dedi. Rapor, uluslararası gazetecilik örgütleri, AB Parlamentosu ve Komisyonu ile BM’ye de gönderilecek.
ALO FATİH RAPORDA
Kamuoyuna ‘Alo Fatih’ olarak yansıyan Fatih Saraç ile Recep Tayyip Erdoğan, Hüseyin Çelik, Yalçın Akdoğan ile Fatih Altaylı arasında geçtiği iddia edilen tapeler de raporda yer aldı.
Nasıl kovulduklarını yazdılar
Cüneyt Ülsever: 2010 eylülünde 13 yıl özgürce yazdığım Hürriyet’te yeni bir dönem başladı. Doğan Hızlan, baş sansürcü olarak tayin edildi. Hızlan akşamüzeri telefon ediyor, yazılarıma müdahale etmeye çalışıyordu. Müdahale ettiği konular istisnasız hükümet eleştirilerimdi.
Dilek Gedik: Türkiye Gazetesi, kurucusu Enver Ören’in ölümünün ardından hem yayın politikası hem de kurum politikası açısından büyük değişime uğradı. Benim ardımdan BUGÜN Gazetesi’nden transfer edilen Gökhan Özdağ ve kurumda 25 yıldır çalışan Ankara Haber Müdürü Akif Bülbül’ün işine son verildi. Yetişmiş, işini hakkıyla yapan gazetecilerin yerine yerleştirilecek ‘kullanışlılar’ için her kurum pervasızca işgal edildi.
Murat Aksoy: Yeni Şafak ve bazı medya organları, AK Parti’nin ideolojik ve siyasi kimliğinin hem öncüsü hem de taşıyıcısı olmuştur. 25 Aralık’ta CNN Türk’te 5N1K programına katılarak 17 Aralık ile ilgili görüşlerimi dile getirdim. Ayrıca biri doğrudan Başbakan’ı istifaya çağırarak görevinden ayrılmış olan iki bakan, ikinci dalga operasyonunun polisin savcıları dinlememesi sonucu yapılamamasının bir devlet krizi olduğunu ifade ettim. Program sırasında ve sonrasında özellikle sosyal medyada yazılanlardan anladım ki, programda söylediklerim gazete yönetimi ve çevresini çok rahatsız etmişti.
Nazlı Ilıcak: Dananın kuyruğu 17 Aralık 2013’te koptu. Sabah yönetimi, benimle yollarını ayırmak istediklerini söyledi. Yolsuzluklara ilişkin yazımı da, yayınlamadılar. Okurlara veda ettiğim cümlelerime bile gazetede yer verilmedi. Sonraki gelişmeler havuz medyası gerçeğini ortaya çıkardı. Meğer arka planda başka işler dönüyormuş. İhale vaadi karşılığında, bazı müteahhitler 100’er milyon dolar vermeye zorlanmış. Hiçbir tazminat almadan, 7 yıldır çalıştığım Sabah gazetesinden çıkarıldım. Bu gazetenin CEO’sunun Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın ağabeyi olduğunu da unutmayalım.
3 bin yazı yazdım
Mine Kırıkkanat: Her iktidara ve hatta muhalefete muhalif 3 binden fazla yazı yazmıştım ve bu durum, Doğan Medya yöneticilerini rahatsız etmediği gibi, Sayın Aydın Doğan ve ailesinin şahsıma gösterdiği ne sevgi ne de takdiri etkilemişti. Ta ki, AKP iktidar olana kadar...
Susturma çabası
Mehmet Altan: Her iktidar kendi zenginlerini yaratır. Bu büyük yolsuzlukların halk tarafından öğrenilmesini engellemek için de basını susturmaya çalışır.
Toplu şekilde 1557 gazetecinin işine son verildi. Ayrıca çeşitli bahanelerle 306 gazeteci ya işten atıldı ya da işinden ayrılmak zorunda bırakıldı. İşten çıkarmaların en çok yaşandığı 10 medya kuruluşu ve işten çıkarılan gazeteci sayıları şöyle:
Akşam-39 l Sabah-36
Habertürk-29 l Milliyet-17
Hürriyet-14 l Radikal-14
Show TV-15 l Star TV-12
NTV-15 l Dünya-10
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile CHP milletvekilleri Nurettin Güven, Muharrem Işık ve Özgür Özel’in hazırladığı 'Kalemi Kırılan Gazeteciler' raporu CHP Genel Merkezi’nde açıklandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, en çok gazetecinin işten çıkarıldığı ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. 12 yıl boyunca AK Parti'nin bin 863 gazetecinin kalemini kırdığını açıkladı. Bu gazetecilerin yüzde 90’ının
AK Parti’nin ‘ustalık döneminde’ çıkarıldığını belirtti.
KALEMŞÖRLER YÖNETİYOR
AK Parti’nin, en büyük medyapatronu haline geldiğini anlatan Ağbaba, “Erdoğan ile yakın arkadaşı Silvio Berlusconi arasında tek fark Berlusconi medya patronu iken başbakan olmuştu, Erdoğan, başbakan olduktan sonra medya patronu oldu. Erdoğan en büyük medya patronu, TMSF bu medyanın muhasebe şefi, Bilal Erdoğan aynı manşeti atan 8 gazetenin genel yayın yönetmeni, Anadolu Ajansı AKP’nin basın bürosu” ifadelerini kullandı.
Ağbaba şöyle devam etti: “İlk kez bu dönemde gazetecilere talimat ve sansürle ayar verildi. İktidar, işadamlarından topladığı 630 milyon dolarlık havuz ile gazete, kanal ve gazeteci satın aldı. Bir ‘haram medyası’ kuruldu. Bu ‘haram medyasını’ hükümet komiserleri, yandaş iş adamları ve ‘beyefendininkalemşörleri’yönetiyor.”
AK Parti’nin sicilini unutturmamak için 189 sayfalık kitap hazırladıklarını söyleyen Ağbabaşunları söyledi:
AB VE BM’YE GÖNDERİLECEK
“Raporda 42 gazetecinin yaşadıklarının özeti var. 20 gazetecinin ve ismini vermediğimiz 3 muhabirin işten çıkarılma hikayelerini kendi kalemlerinden okuyacaksınız. Kitapta, işten çıkarılan ve cezaevinde olan gazetecilerin listesi de var.” Milletvekilleri kitabı imzalayarak “Bu eseri asıl sahibi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a göndereceğiz” dedi. Rapor, uluslararası gazetecilik örgütleri, AB Parlamentosu ve Komisyonu ile BM’ye de gönderilecek.
ALO FATİH RAPORDA
Kamuoyuna ‘Alo Fatih’ olarak yansıyan Fatih Saraç ile Recep Tayyip Erdoğan, Hüseyin Çelik, Yalçın Akdoğan ile Fatih Altaylı arasında geçtiği iddia edilen tapeler de raporda yer aldı.
Nasıl kovulduklarını yazdılar
Cüneyt Ülsever: 2010 eylülünde 13 yıl özgürce yazdığım Hürriyet’te yeni bir dönem başladı. Doğan Hızlan, baş sansürcü olarak tayin edildi. Hızlan akşamüzeri telefon ediyor, yazılarıma müdahale etmeye çalışıyordu. Müdahale ettiği konular istisnasız hükümet eleştirilerimdi.
Dilek Gedik: Türkiye Gazetesi, kurucusu Enver Ören’in ölümünün ardından hem yayın politikası hem de kurum politikası açısından büyük değişime uğradı. Benim ardımdan BUGÜN Gazetesi’nden transfer edilen Gökhan Özdağ ve kurumda 25 yıldır çalışan Ankara Haber Müdürü Akif Bülbül’ün işine son verildi. Yetişmiş, işini hakkıyla yapan gazetecilerin yerine yerleştirilecek ‘kullanışlılar’ için her kurum pervasızca işgal edildi.
Murat Aksoy: Yeni Şafak ve bazı medya organları, AK Parti’nin ideolojik ve siyasi kimliğinin hem öncüsü hem de taşıyıcısı olmuştur. 25 Aralık’ta CNN Türk’te 5N1K programına katılarak 17 Aralık ile ilgili görüşlerimi dile getirdim. Ayrıca biri doğrudan Başbakan’ı istifaya çağırarak görevinden ayrılmış olan iki bakan, ikinci dalga operasyonunun polisin savcıları dinlememesi sonucu yapılamamasının bir devlet krizi olduğunu ifade ettim. Program sırasında ve sonrasında özellikle sosyal medyada yazılanlardan anladım ki, programda söylediklerim gazete yönetimi ve çevresini çok rahatsız etmişti.
Nazlı Ilıcak: Dananın kuyruğu 17 Aralık 2013’te koptu. Sabah yönetimi, benimle yollarını ayırmak istediklerini söyledi. Yolsuzluklara ilişkin yazımı da, yayınlamadılar. Okurlara veda ettiğim cümlelerime bile gazetede yer verilmedi. Sonraki gelişmeler havuz medyası gerçeğini ortaya çıkardı. Meğer arka planda başka işler dönüyormuş. İhale vaadi karşılığında, bazı müteahhitler 100’er milyon dolar vermeye zorlanmış. Hiçbir tazminat almadan, 7 yıldır çalıştığım Sabah gazetesinden çıkarıldım. Bu gazetenin CEO’sunun Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın ağabeyi olduğunu da unutmayalım.
3 bin yazı yazdım
Mine Kırıkkanat: Her iktidara ve hatta muhalefete muhalif 3 binden fazla yazı yazmıştım ve bu durum, Doğan Medya yöneticilerini rahatsız etmediği gibi, Sayın Aydın Doğan ve ailesinin şahsıma gösterdiği ne sevgi ne de takdiri etkilemişti. Ta ki, AKP iktidar olana kadar...
Susturma çabası
Mehmet Altan: Her iktidar kendi zenginlerini yaratır. Bu büyük yolsuzlukların halk tarafından öğrenilmesini engellemek için de basını susturmaya çalışır.
Toplu şekilde 1557 gazetecinin işine son verildi. Ayrıca çeşitli bahanelerle 306 gazeteci ya işten atıldı ya da işinden ayrılmak zorunda bırakıldı. İşten çıkarmaların en çok yaşandığı 10 medya kuruluşu ve işten çıkarılan gazeteci sayıları şöyle:
Akşam-39 l Sabah-36
Habertürk-29 l Milliyet-17
Hürriyet-14 l Radikal-14
Show TV-15 l Star TV-12
NTV-15 l Dünya-10
