'Türkiye nasıl moda ülkesi olur?'

'Türkiye nasıl moda ülkesi olur?'

İşte Türkiye'nin 'gözde' markalarının 2010 yılı stratejeleri ve 'moda ülkesi' olmamız için altın öneriler...

'Türkiye nasıl moda ülkesi olur?'
16px
24px
12.09.2010 10:57
ABONE OLgoogle

Hazır giyim sektörünün devleri, Türkiye'nin moda merkezi haline gelmek için nasıl bir yol haritası izlemesi gerektiğini Platin'in Eylül sayısında anlattı. İşte Türkiye'nin 'gözde' markalarının 2010 yılı stratejeleri ve 'moda ülkesi' olmamız için altın öneriler...

Kalite ve uygun fiyatlı üretim taktikleri artmalı

BEYMEN Genel Müdürü Elif Çapçı, Türkiye'nin moda merkezi olabilmesi için yapılması gerekenleri şöyle özetliyor: 'Türkiye'de son yıllarda gerçekleştirilen moda haftaları, profesyonel eğitim veren kurum sayısının artması ve tasarımcılara verilen desteğin güçlenmesi, moda alanında yaratıcı ve önemli gelişmelere imza atıldığının en önemli göstergesi. Fakat daha yolun çok başında olduğumuzu unutmamak gerekiyor. Tasarımın yanı sıra üretim alanında da eğitime önem verilmeli. Kaliteden ödün vermeden yüksek standartta üretim yapılabilmeli ve bunu uygun fiyatlarla hedef kitleye sunabilir hale gelinmeli.'

Peki, Beymen 2011 yılında nasıl bir strateji izleyecek? Çapçı, anlatıyor: '2007'de hedef kitleye çok daha geniş bir ürün ve marka yelpazesiyle hizmet verebilmek amacıyla markalı butikler projesine start verildi. Böylece birçok marka Beymen ile Türkiye'deki ilk mono-brand butiklerini açmış oldu. Beymen'in hedefi, müşterisine üstün hizmet kalitesiyle A'dan Z'ye her konuda mükemmel bir alışveriş deneyimi yaşatmak. 2010 ilk yarı sonuçları, 2009 yılı aynı dönem sonuçlarıyla kıyaslandığında, brüt karlılık oranında ciddi bir yükselişle birlikte, brüt karda yüzde 60'lık bir artış olduğu görülüyor. 2010 ilk yarı sonunda karlılık, bütçenin yüzde 32'si üzerinde gerçekleşti. 2010'un ikinci yarısında da karlı büyümeyi sürdüreceğiz. Büyümeye devam ederek yıl toplamında karlılıkta büyük bir sıçrama gerçekleştirmiş olmayı hedefliyoruz.' Yeni kategoriler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Çapçı, çok yakında mağazalarında çocuk koleksiyonlarına da yer vereceklerini açıklıyor. Eylül ayında Gaziantep'te mağaza açacaklarının da haberini veren Çapçı, sözlerini şöyle tamamlıyor: 'Renovasyon çalışmalarıyla metrekare olarak oldukça genişleyen Beymen Erenköy mağazamız yepyeni bir çehreye büründü. Kahire mağazasından sonra Ortadoğu'da yeni Beymen'ler açmayı hedefliyoruz. Uzun vadedeki planlarımız ise lüks perakende sektöründeki liderliğimizi sürdürmek ve global arenadaki saygın konumumuzu güçlendirerek Türkiye dışında da genişlemek.'

Pazarlama, tasarım ve kalite dinamizmle örtüşmeli

GLOBAL arenada, 'pazarlama- tasarım-kalite- hız- sunum' gibi kavramlarda fark yaratmanın çok önem kazandığı bir dönemin öne çıkacağını belirten Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, 'Türkiye, dünya moda endüstrisi ile tamamen entegrasyon süreci içinde. Üretim altyapısı kaliteli olan ülkemizde tasarım sürecine de ciddi yatırımlar yapılıyor. Türkiye'nin moda merkezi olabilmesi için uluslararası platformda kabul görmüş tasarım okullarının ve doğru organize edilmiş, tanıtım organizasyonlarının artması gerekiyor. Moda merkezi olarak adlandırılan ülkelerin, hazır giyim konusunda ciddi bir geçmişleri bulunuyor. Öte yandan tarih yazacak güçlü bir dinamizm var' diyor. 2009'da 5 milyon adet ürün satışı ile erkek hazır giyim pazarında yüzde 30'luk paya ulaştıklarının bilgisini veren Kiğılı,  2009 yılında  206 milyon TL tutarında bir ciro elde ettiklerini dile getiriyor ve yıl sonunda bu rakamı yüzde 25 oranında artırmayı planladıklarını ekliyor. Kiğılı, sözlerini şöyle sürdürüyor:

'Kiğılı olarak uzun vadede, dış pazarda daha çok büyüme kaydetmeyi istiyoruz. Şirketimiz, Uluslararası Kalite Standardı belgesine sahip bulunuyor ve tüm işleyişimiz, teknolojik anlamda dünya ile entegre bir şekilde yürütülüyor.' Organize perakendeciliği, hızlı ve eksiksiz bir şekilde yürütebilmek için altyapı ve sistemin çok iyi kurulması gerektiğini  de önemle vurgulayan Abdullah Kiğılı, sözlerini şöyle sonlandırıyor: 'Bu anlamda, şirket olarak en kuvvetli yönlerimizden biri de lojistik yapılanmamız. Bizim için Ar-Ge çalışmaları büyük önem taşıyor. Tasarım alanında da büyük yatırımlarımız bulunuyor. Dünyayı gezen, trendleri yakından takip eden 9-10 kişilik bir tasarım ekibimiz var.'

Markalaşma; kaliteyi pazarlama stratejisidir

MRKALAŞMANIN kaliteyi pazarlama stratejisi olduğunu belirten Sarar CEO'su Emre Sarar, 'Marka kültürü bütün olarak değerlendirilmeli' diyor. Sarar, şöyle devam ediyor: 'Gittikçe şartları ağırlaşan rekabet ortamı, uluslararası düzenlemeler ile getirilen bağlayıcı hükümler yerel pazardan çok, global pazara yöneliş ve ticarette sınırların genişlemesi; Türkiye'de özellikle tekstil sektöründe markalaşmaya olan ihtiyacın önemini açıkça ortaya koyuyor. Markalaşma bir kültürdür. Markalaşmanın temel unsurları ise tasarım, kalite, maliyet, tüketici profili, marka imajı, yeni yatırımlar, devlet teşvikleri, reklam ve tanıtım organizasyonları, Ar-Ge çalışmaları, pazarlama stratejileri gibi  farklı konu başlıkları altında sıralanıyor. Bu açıdan bakıldığında markalaşmanın 'kaliteyi pazarlama stratejisi' olduğu unutulmamalı. Kalite ne kadar önemli olsa da markalaşma, pazarlama stratejilerine bağlı olarak şekilleniyor. AB'nin Çin'den sonraki ikinci büyük tedarikçisiyiz. Türkiye'de 40 binin üzerinde şirket, bu sektörde faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerin dörtte biri ihracatçı olarak öne çıkıyor. Ana ihracat pazarı ise AB ülkeleri... Gelecekte hükümet tarafından alınacak önlemler ve sağlanacak teşvikler, Türk hazır giyim sektörüne farklı bir ivme kazandıracak.'

Emre Sarar, 2009'da 218 milyon TL ciroya ulaşıldığını, 2010 hedeflerinin ise 300 milyon TL olduğunu belirtiyor. Sarar, 'Bu oranın yüzde 40'ını ihracat gelirlerinin oluşturmasını planlıyoruz' diyor. Sarar, firmanın yeni projelerini ise şöyle özetliyor: 'Yüzde 50 oranında iç pazara, yüzde 50 oranında ise dış pazara ürünlerimizi satarak, bu alanda iki yıl içinde ilk üç marka arasına girmeyi hedefliyoruz. 2010 ve sonraki yıllardaki büyümemiz; mağazalaşma, franchising ve joint-venture şeklindeki ortaklıklar ve yatırımlarla sağlanacak.'

Global rekabet için trend yaratan ülke olmalıyız

VAKKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, global markalarla rekabet edebilmek için yenilikçi bir tasarım kültürüne sahip olmak gerektiğini belirtiyor. Hakko, şöyle devam ediyor: 'Uzakdoğu ülkelerinin üretim alanındaki fiyat politikaları, Türkiye'nin üretim maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda en büyük dezavantaj. Ancak, Türkiye Avrupa'ya olan yakınlığı,  kalitesi ve tasarım çizgisiyle dünyada hazır giyim sektöründe öncü olacağının kuvvetli sinyallerini vermeye başladı. Türkiye, moda merkezlerinden biri olmak yönünde önemli adımlar kaydetti. Moda tasarım okullarının ve moda tasarımı okumak isteyen öğrenci sayısının artması yine bu sektöre yapılan yatırımın bir göstergesi. Üretim, Türkiye'nin en güçlü olduğu nokta. Anadolu medeniyetlerini barındıran bir ülke olmak önemli bir avantaj. Türkiye'nin öncü bir moda merkezi olabilmesi için kendini yenilemesi, trendleri takip eden değil, yaratan bir ülke haline gelmesi, alanındaki yaratıcı kişi ve kuruluşlara yatırım yapması gerekiyor.'

Cem Hakko, şirketin 2009 rakamlarına göre net satışlarının 173.3 milyon TL olarak gerçekleştiğini belirterek, '2010 yılında net satışlarda yüzde 25 büyüme ile yılı 220 milyon TL ciroyla kapatmayı hedefliyoruz' diyor. 2010 yılı başında Amerikan REX firması tarafından tasarlanan ve içerisinde önemli bir sanat koleksiyonu barındıran Nakkaştepe Moda Merkezi'ni hayata geçirerek bir ilke imza attıklarını söyleyen Cem Hakko, sanat ve estetiği bu merkezde buluşturmaktan gurur duyduğunu belirterek, 'Vakko Moda Merkezi; yönetim ofisleri, showroom alanları, sanat kütüphanesi, galerisi, müze ve oditoryumu ile sadece Türkiye'de değil, dünyada da parmakla gösterilecek nitelikte bir yer. Kısacası Vakko Moda Merkezi, Türk moda dünyasında üstlendiğimiz misyonun en güzel örneği' diye konuşuyor. Vakko'yu tam anlamıyla bir dünya markası haline getirmeyi planladıklarını kaydeden Hakko, şunları söylüyor: 'Kuzey Irak'ın yeni ve etkili bir pazar olarak görülmeye başlanması ve bölgeden gelen talepler üzerine Irak Erbil'de bir Vakko mağazası açtık. Şu sıralarda Dubai, Kuveyt, Şam ve Ortadoğu'nun önde gelen diğer şehirlerinde görüşmelerimiz sürüyor. Hızlı bir gelişme gösteren W Collection'ı da dünya markası haline getirmeye yönelik projelerimiz devam ediyor.'

Tek kişinin yapacağı iş değil katılımcı vizyon oluşturulmalı

ORKA Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, ülke stratejisi oluşturulmadan Türkiye'nin moda merkezi olarak öne çıkamayacağına dikkat çekiyor. Orakçıoğlu, şöyle konuşuyor: 'Türkiye'nin dünyanın önde gelen moda merkezlerinden biri olabileceğine inanıyorum. Özellikle İstanbul'un dünyada çok büyük bir PR'ı var. Ancak, bu sadece bir kurumun, bir kişinin veya bir kuruluşun gerçekleştirebileceği bir proje değil. Burada tamamen bir ülke stratejisinin oluşturulması gerekiyor.

Moda merkezi olmanın tanıtım ve imaj konusunda ülkeye nasıl değerler katabileceği göz önünde bulundurulmalı. Siyaset ve bürokrasinin daha katılımcı olması gerekiyor. Burada kaynak sorunu devreye giriyor. 2-3 milyon dolar ile bir organizasyon yapıp, dünya çapında moda merkezi olmayı bekleyemeyiz. 7-8 yıl önce Barcelona'da düzenlenen Bread&Butter moda haftası için 20 milyon euro ayrılmıştı. Türkiye'yi bir moda merkezi haline getirme fikrine tüm yatırımcıların inanması gerekiyor. Türk hazır giyim sektörü, değişim ve gelişim içinde. Üretim ekonomisinden marka ekonomisine geçiş süreci söz konusu. Bu değişim ancak kaliteli üretim yapısı korunarak markaların gücü ve etkinliği artırılarak avantajlı hale gelebilir.'

2010'da 150 milyon TL ciro hedeflediklerini söyleyen Orakçıoğlu'nun ihracat hedefi ise 7.5 milyon dolar. 2010'da ağırlıklı olarak yurtdışı hedeflerinin bulunduğunu belirten Orakçıoğlu, şöyle konuşuyor: 'Moda başkentlerindekinde daha da güçlenmek, özellikle Londra'daki güçlü imajı artırarak devam ettirmek, satış kanallarının sayısını artırmak en büyük hedeflerimiz arasında. New York'ta da büyümeye yönelik projeler geliştiriyoruz. 2010 sonuna kadar Hindistan'da 4, Dubai'de 2, Rusya'da 4, Güney Afrika'da 1, Kuzey Afrika ülkelerinde 3, Romanya'da 2, Kazakistan'da 1, Almanya'da 2 olmak üzere 24 mağaza açacağız.'

Akşam

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde