'Siz, bu ülkenin gururusunuz'

Marmara Grubu Vakfının 2008 yılı Toplumsal Sorumluluk Ödülü, eğitim ve kültür alanındaki çalışmaları dolayısıyla Suna Kıraç'a verildi.

Kandilli'deki Adile Sultan Sarayı'nda düzenlenen ödül törenine Suna Kıraç, eşi İnan Kıraç ve kızları İpek Kıraç ile katıldı. ALS hastası olan Suna Kıraç, törene özel tekerlekli sandalyesi ve sağlık ekibiyle geldi.

Törene, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Fener Rum Patriği Bartholomeos, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, İSO Başkanı Tanıl Küçük, iş adamları Rahmi Koç, Aydın Doğan ve Ali Koç, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel ve eşi Nusret Arsel'in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Marmara Grubu Vakfı Başkanı Akkan Suver, vakfın İstişare Konseyi Seçici Kurulunca, her yıl ülkeye siyaset, ekonomi, eğitim, diplomasi, kültür, sanat, çevre-bilim ve spor alanında üstün hizmetleri bulunan kişi veya kişilere "Toplumsal Sorumluluk Ödülü" verildiğini anlattı.

Suver, kendisinin yanı sıra 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Marmara Grubu Vakfı İcra Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, Başaran Ulusoy, Hüsamettin Kavi, emekli Orgeneral İlhan Kılıç ve Şahap Kocatopçu'dan oluşan İstişare Konseyi Seçici Kurulunun, bu yılki ödülün verilmesini kararlaştırdığı Suna Kıraç'ı kutladı.

Biyografisinin okunması ve yaşamı ile ilgili barkovizyonun izlenmesinin ardından 9. Cumhurbaşkanı Demirel, ödülü Suna Kıraç'ın eşi İnan Kıraç'a sundu.
Süleyman Demirel, Suna Kıraç'a, "Böyle bir ödülü size takdim etmekten gurur duyuyorum. Siz bu ülkenin gururusunuz. Sizinle iftihar ediyor, sağlıklı günler diliyor ve sizi bütün arkadaşlarım adına kutluyorum" dedi.

Rahatsızlığı nedeniyle konuşamayan Suna Kıraç'ın teşekkür konuşmasını, kızı İpek Kıraç okudu. Eğitim ve kültür alanındaki çal ışmaları dolayısıyla bu ödüle layık görülmekten büyük gurur ve mutluluk duyduğunu belirten Kıraç, Marmara Grubu Vakfı İstişare Konseyi Seçici Kurulu üyelerine teşekkür etti.

Türkiye'nin son yıllarda sık sık gelişmiş ülkelerle kıyaslandığını ifade eden Suna Kıraç, "Neyimiz eksik, neyimiz fazla, değerlendirmesini yapıyoruz. Bu değerlendirmelerde genellikle gözden kaçan veya öncelik sıralamasında alt sıralara konulan bir konu var; toplumsal sorumluluk, hayırseverlik ve gönüllü kuruluşlar" diye konuştu.

Suna Kıraç, gelişmiş ülkelerde bireylerdeki toplumsal sorumluluk duygusunun da geliştiğini ve yerleştiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer alan Amerika'da, yalnızca kamu ve özel sektörün değil, gönüllü kuruluşlardan oluşan sivil toplum örgütlerinin de toplumun refah düzeyinde büyük rolü olduğunu görüyoruz. Amerikan vatandaşları yaptıkları bağışlar ve gönüllü kuruluşlara verdikleri mesai ile başta eğitim, sağlık ve kültür olmak üzere birçok alanda devletin yükünü hafifletiyor, hatta devletin yapamadıklarını başarıp örnek oluyorlar. Devletin ağırlığının çok daha fazla olduğu Avrupa ülkelerinde de sivil toplum örg ütlerinin önemi artık herkes tarafından kabul ediliyor. Avrupa Birliği bu alandaki çalışmaları özellikle destekliyor."

Toplumsal sorumluluğun bireylerin mutlu, huzurlu ve başarılı olmaları için de önemli bir faktör olduğunu belirten Kıraç, bu duygunun gelişmesi ve yayılmasının da eğitim ve kültüre yapılacak yatırımlarla sağ lanacağını kaydetti.
Suna Kıraç, toplumsal sorumluluğun Türk toplumunun da vazgeçilmez bir özelliği olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Etrafımız ata yadigarı hayır kurumları ve vakıflar ile ç evrili. Bugün ihtiyacımız olan şey, başarılı örnekleri çoğaltmak, hayırsever vatandaşlar tarafından hayata geçirilen gerek eğitim gerek kültür alanındaki kurum ve projelere toplum olarak sahip çıkmaktır. Aldığım bu ödülün en büyük özelliği, gururu yanında, benim ve benim gibi birçok gönüllüyü yüreklendirmesidir."

Konuşma sırasında İnan Kıraç'ın duygulandığı görüldü.
Törende konuşan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Suna Kıraç 'ın gerçekten bir ömüre hiçbir şekilde sığmayacak kadar güzel, ülke insanları için çok değerli hizmetler yaptığını söyledi.

Bu hizmetlerin gerçek anlamda toplumsal sorumluluk kavramının bütün çerçevesine uyduğunu anlatan Demirel, hizmetlerine devam eden Suna ve İnan Kıraç'ı kutladı.
İnsanların yerküre üzerinde kendisiyle, birbiriyle ve doğayla barış içinde yaşadıkları takdirde mutlu toplulukların meydana geleceğini kaydeden Demirel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu da mutlu bir dünyadır. Bundan ne kadar uzak olduğumuzu biliyoruz. Yalnız buna yaklaşma gayretlerinin her geçen gün daha büyük bir ihtiyaç haline geldiğini de biliyoruz. 'Böyle bir dünyaya nasıl erişilecektir, kimin gayretleri ile erişilecektir?' diye düşündüğümüz vakit, 'Birisi bunu yapsın' diyerek işin içinden çıkamayız. Eğer bir toplumda fertler her şeyi başkalarına bırakmışsa devlet dahil o toplumun bir yere varması mümkün değildir. Herkes kendi üzerine düşeni kendi gücü nispetinde yapmalıdır. Göreceksiniz ki kendi gücü pek çok şeyi yapmaya muktedirdir."

Süleyman Demirel, herkesin önce kendisiyle sonra komşusuyla doğayla dünyayla barışık olmasının önemine işaret ederek, bunun içinden çıkan barışı da muhafaza etmenin her türlü yolunun aranması gerektiğini söyledi. Barışın yerine kavga konulduğu zaman bütün enerjinin israf edileceğini, barış sürdürüld üğü takdirde de çok şeylerin başarılacağını anlatan Demirel, "İnsanlar doğdukları zaman değil, eğitildikleri zaman insandır. Onun için eğitim hizmetlerini Suna Kıraç'ın anladığı gibi anlamak fevkalade doğru bir anlayıştır" dedi.

Suna ve İnan Kıraç çiftinin yaptığı pek çok hizmetin yan ında olduğunu dile getiren Demirel, bu törenin, insanların isterlerse neler yapabileceğini ortaya koyduğunu anlattı.
Demirel, Kıraç çiftinin İstanbullulara, Pera Müzesi'ne ek olarak 30 bin metre kare üzerine yeni bir bir "mücevher tesis" armağan etmeye hazırlandığını belirterek, bu törenin, ilerleme, büyüme, gelişme, uygarlaşma ve daha ileri gitme yarışında bir şeyler yapma bakımından ibret alınacak örnekler içerdiğini ve bundan çok şey öğrenilmesi gerektiğini söyledi.

Suna ve İnan Kıraç ile Marmara Grubu Vakfını tebrik eden Demirel, "Bunların övülmeye ihtiyaçları yoktur. Ama bu ülkenin insanlarının, bu ülkede ne kadar y üksek yürekli, hayırsever insanlar olduğunu bilmeye, yarına daha güvenle bakmaya ve onun içerisinden kendileri için bir şeyler çıkarmaya ihtiyaçları vardır" diye konuştu.

Suna Kıraç'ın eserler ortaya çıkartmaya devam etmesinin yanı sıra insanları da teşvik ettiğini anlatan Demirel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sizi gıptayla takip eden pek çok insan olduğuna eminim. Bugün sizin Türk toplumuna verdiğiniz mesaj; ömre sığmayan hayallerinizin olmasıdır. İnsanı insan yapan hayalleridir. Bu hayallerin ömre sığmamış olması, ömrün kısalığındandır. Gönül ister ki bu ömre sığmayan hayallere yetecek kadar ömrü Allah size versin. Verdiğiniz mücadelenin kahramanca bir mücadele olduğuna ve Allah'ın mutlaka size yardımcı olacağına emin olduğumu da ifade etmek istiyorum."

Suna ve İnan Kıraç çifti, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in konuşmasının ardından törenden ayrıldı.
Törene katılan davetliler konuşmaların ardından öğle yemeğinde bir araya geldi.