'Evet, kaçtım görevden'

'Evet, kaçtım görevden'

300 milyon dolar cirolu şirketi vardı, niye bunları bırakıp SPK'nın başına geldi?

'Evet, kaçtım görevden'
16px
24px
01.11.2009 08:13
ABONE OLgoogle

SPK Başkanı Akgiray, “Futbol kulüplerinin halka açılma yöntemleri yanlış olmuş, sürdürülebilir değil. Nasıl düzeltilir, onu göreceğiz” dedi

300 milyon dolar cirolu şirketi Bimeks'i, Boğaziçi Üniversitesi'nde denize nazır odasını bırakıp memur maaşıyla SPK'nın başına gelen Prof. Dr. Vedat Akgiray, 'kariyer hırsı için değil, piyasayı büyütmeye geldim' diyor.

Kendisine 10 yıl önce de SPK Başkanlığı teklif edildiğini anlatan Akgiray, o günlerde görevi kabul etmeyişinin nedenlerini şöyle anlattı:
“O zaman istemedim. Kiracıydık, kendimizle ilgili hedeflerimiz vardı. Şimdi kirada evlerimiz, şirketimiz var. İz bırakmak için gelebilirdik. Bunu söyledim, büyütmeye gelirim dedim, Sayın Başbakan da 'Bu işi bilen sizsiniz, karışmayız, buyrun' dedi, geldim.”

'Bir yanlışlık var'
Koyu bir Galatasaraylı olduğu bilinen Başkan Akgiray, spor kulüplerinin halka açılma tarzlarında 'bir yanlışlık' olduğunu belirtiyor. Bazı kulüplerin durumu mahkemelere taşındığını hatırlatarak, 'Futbol kulüplerinin halka açılma modellerini nasıl buluyorsunuz?' diye soruyoruz:

“Galatasaray'ın da, Fenerbahçe'nin de, Trabzonspor'un da halka açılma tarzlarında yanlış bir yapılanma olmuş, onun sıkıntısını hepsi çekiyor. Düzeltmeye muhtaç bir yanlışlık var. Hukuk açısından bu nasıl düzelir kanunlar içinde, bunu hiç bilmiyorum. Onu göreceğiz ama yani sürdürülebilir bir yapıları yok.

Düşünün ki iki tane şirket var aynı yapının içinde. Birisi sırf gelirlere sahip, birisi giderlere. Kurgu yanlış yapılmış, belki halka açılmalar yanlış olmuş en başta, bu yöntem yanlış, bu yöntemle açılmaması lazımdı. Beşiktaş'taki yapı ise çok koruyucu olmuş, onlar da kıpırdayamıyorlar. Bu da yanlış olmuş. Hepsi yanlış olmuş.”

 300 milyon dolar cirolu bir şirketiniz vardı. Keyfiniz yerindeydi, niye bunları bırakıp SPK'nın başına geldiniz? Amaç ne, buna değecek mi?

1980 yılında işletme masteri yapmak için ABD'ye gittim. Oradaki bilimsel atmosfer hoşuma gitti, kaldım, akademik kariyer sahibi oldum, bilimsel araştırmalar yaptım.

11 yıl Amerika'da kaldım ABD'de. En son çalıştığım üniversitede rektörden sonra en yüksek maaşı ben alıyordum, hatta yabancıya bu para verilir mi diye herkes hayıflanıyordu. Gelirim, havam yerindeydi. Bir akşam evde oturuyorduk, 'Gidelim mi?' dedik geldik.

Hayatta her şeyi bir anda bırakabilme gibi bir deliliğim var. Çok da iyi olmuş, ülken sonuçta, biz aile hayatına, çay kahve muhabettine meraklı insanlarız, bulamayınca, yabancı yerin kralı olsan ne olacak. Bir yerden sonra para çözmüyor hiç birşeyi. İnsana lazım olan para, Anadolu tabiriyle namerde muhtaç etmeyecek kadar olsun yeter, üstü angarya zaten. Döndükten sonra Boğaziçi Üniversitesi'ne geçtim. SPK da işte biraz öyle oldu. Benim geçinme derdim yoktu çok şükür.

Yaşım 50'yi devirdi, mesleğim finansçılık, bu işin en ileri ülkesi ABD'de nasıl yapıldığını gördüm. Bizim ülkemizin büyüklüğüne göre sermaye piyasası geride kalmış. 1990'lı yılların ortalarında benim SPK başkanlığım yine gündeme gelmişti. O zamanlar daha gençtim, daha yeni iş hayatı, bir yandan üniversite, yoğundum, istemedim.

Kaçtınız yani?

Evet kaçtım görevden. Şimdi yaşım 50'yi devirdi. İlk teklif geldiğinde, kiracıydık. Şimdi benim kiracılarım var. 10 yıl sonra bu fırsat bir daha gelse belki yaşım elvermeyecekti. Bu ülkeye verebileceğim bir şey varsa verelim, dedim. Bana bu işe başlarken arzu ettiğim çalışma prensipleriyle çalışabileceğim sözü verildi ve bugüne kadar o sözün tutulduğunu görüyorum. Şu anda hiç pişman değilim. Daha iyi olur muydu SPK, tabii ki olurdu. Biz de bunu yapmak için uğraşıyoruz.

Ne söz istemiştiniz?

Politikayı bilmem, hayatım boyunca uğraşmadım. Bir ticari hesabım yok, olsa ne uğraşacağım burada. Tek amaç Türkiye sermaye piyasasını büyütmek, bu konuda tam destek istedim. Öncelikle Sayın Başbakanımızdan. 'Tamam, dedi, senin işin, uzmanlığın buyur yap.' 'Başka hiç bir amaca hizmet edilmesine, kapı açılmasına izin vermeyin burada lütfen' dedim, 'Peki' denildi. İnandım güvendim, hiç de pişman değilim.

Halka arz seferberliği başlattınız, ama nasıl ikna edeceksiniz şirketleri? Yıllardır gelmiyorlar...

Küçük yatırımcı borsadan büyük oranda kaçmış. Bakın borsa oynamak lafı çıkmış, bir kısım da kumar gibi görüyor yani borsayı. Diyebilirsiniz ki güven yaratmanız çok zor. Zorsa yapmayalım mı? Bakın New York borsası olmasaydı, Amerika'da böyle sermaye birikimi olmazdı.

Sırf banka kredisiyle ekonomik büyüme bir ülke için sürdürülebilir bir şey değil. Mümkün değil, dolayısıyla bu işi yapmaya mecburuz. Hatalarımızı telafi etmeye, tekrar halkın güvenini kazanmaya mecburuz. Kazanmaya çalışmayacaksak benim burada işim yok.

Brezilya bunu becerdi. Başladılar üç sene gelen olmadı, sonra olmuyor bu iş hayal dediler, sonra halk tarafından bu seferberlik bir anlaşıldı, uçtular, bin küsur hisse halka açık şimdi, 1.5 trilyon dolarlık piyasa değeri var. Bizim 10 mislimiz, oysa ekonomisi 10 mislimiz değil.

Arsayı aldı, SPK'yı İstanbul'a taşıyor

 Şirketi Bimeks'i bırakıp SPK'nın başına geçen Prof. Dr. Vedat Akgiray'ın kafasında yüklü bir gündem var.  Birçok yeni projeyle sermaye piyasasını büyütmek istiyor...

SPK'yı taşımak istediğinizi biliyoruz. Ne aşamada hazırlıklarınız?

Şu anda bir aksilik olmazsa Ataşehir tarafında TOKİ'den arsa satın almak üzereyiz. Kendi binamızı yapacağız. Konumu, ulaşımı, altyapısı çok uygun. Operasyon da bunu gerektiriyor aslında. Bankalar, aracı kurumlar, borsa yani işimiz İstanbul'da zaten.

Anladığım kadarıyla sizin taşınmanız 'İstanbul Finans Merkezi' projesi çerçevesinde bir taşında değil...

Evet doğru. Ve planlamayı iyi yaparsak, inşaat işinde sıkıntı çıkmazsa en geç 1.5 yıl içinde taşınmış olmamız lazım. Geçiş sürecini kimsenin canını acıtmadan yapmamız, İstanbul'un şartlarında kendi personelimizi düşünerek yapmamız lazım.

Bu nasıl olacak?

Özlük haklarını iyileştirerek İstanbul'a getirmek mesela. Bunu düşünüyoruz. Ankara'da lojman veriliyor personele. Burada kira yardımı yapılabilir, belki TOKİ ile anlaşabilirsek mantıklı bir yöntemle çalışanlara konut yapabiliriz. Bunları yapmak lazım, SPK biraz ihmal edilmiş yıllardır.

Borsa bir yıl içinde  özelleştirmeye hazır olacak

Borsayı özelleştirme çalışmaları ne aşamada?

İMKB'nin yapısı dünyada olmayan bir yapı. Kamu ama değil, özel ama kamu. Yani ne o ne bu. Hukuki statüsünü belirginleştirmemiz, bir AŞ haline getirmemiz lazım. Borsanın devletin malı olması uzun vadede akla uygun değil.

Ortaklar kim olacak?

Aracı kurumların, bankaların tabii ki önceliği var. Devletin de önceliği vardır. Çünkü kamunun verdiği imtiyazla yapıyor yaptıklarını. Yaratılacak AŞ'nin kendisi İMKB'de kote edilebilir, yani halka açılabilir. İstediğimiz değere ulaştığında da tam özelleştirme yapalım. Modellere bakıyoruz... Bakın İMKB var, VOB var, Altın Borsası var, yarın öbür gün başka borsa olabilir. Hepsinin ayrı üyelik masrafı, teminat ve takas sistemi var. Holding gibi bütün borsalara hizmet veren bir platform olsa çok daha düşük maliyetle aynı işler olur. İşlem maliyetlerinin düşmesi yatırımcı için, bir bakışta her şeyi aynı anda görmek, denetlemek de bizim için iyi olur.

Buradaki takvim ne?

Ajandanın üstüne koyduk. 2010'da borsayı özelleştirilebilir hale getirmiş olmamız lazım. AŞ olmuş, yönetimi, genel kurulu tanımlanmış, hisselerinin bir kısmı üyelere satılmış bir yapı... Elimizde çok milyar dolarlık bir İMKB varsa satarız.  Bugünden satışa çıkarsak yazık olur, çok ucuza gider.

Tek hisseye dayalı vadeli işlem spekülatif olurdu

Tek hisseye dayalı vadeli işlemlerden vazgeçtiniz. İzmir - İMKB kavgası mıydı neden?

25 yıldır finans piyasasındayım dünyanın çeşitli yerlerinde finans, türev dersleri verdim, ama benim notlarımda tek hisseye dayalı vadeli kontratlar hiç örnek olmamış. Gereksiz bir varlık esasında. Düşündüm ki ben bunu pat diye söylersem, 'Hoca akademik düşünüyor, hayatın gerçeklerini bilmiyor' diyecekler.  Bir de benim bilmediğim bir şey mi var, niye herkes istiyor, anlayayım istedim.

Tek gerekçe borsada işlem hacmi artacak. Para kazanılacak. Para kazanmanın 50 yolu var. Üstelik bugünkü Türkiye koşullarında zaten çok spekülatif,  hızla para kazanma güdüsü var. Buna çok uygun bir enstrümandı. Yani yüzde 10 marj olsa, 10 lira yatırıp, 100 liralık pozisyon alacaksınız. Çok riskli olacaktı. İMKB - İzmir çekişmesiyle hiç ilgisi yok.

İstinye'deki arazi borsa olamayacak kadar değerli

İMKB'nin arsası ne olacak, borsa taşınabilir mi?

İMKB'yi taşıyabilmek zor mu, kolay mı bilmiyorum. Ama SPK başkanı olarak değil, vatandaş olarak söylemem gerekirse ve ticari gözle bakarsam, İMKB'nin üstünde oturduğu arsa, borsa olamayacak kadar değerli. İstinye'de, imara hazır çok güzel bir yer. Orası değerlendirilse ticari mantıkla oradan gelecek gelirle 10 tane borsa kurulur. Belki arazi çıkarılıp içinden öyle özelleştirilir, belki arazi ektsra satılır.

'Boş vaktim olsa spor yaparım!'

Alışkın olmadığımız bir bürokrat portresi çiziyorsunuz. Hiperaktif bir yapınız var. Protokol konuşmalarında klişe söylemlere pek girmemeniz dikkati çekiyor. Toplantılarda konuşmaları dinlerken sıkılıyor musunuz?

Çok. Hele aynı şeyler tekrarlanıyorsa iyice sıkılıyorum, boş vaktim olsa spor yaparım, uyurum, niye boş laf dinleyeyim. Yıllardır aynı şeylerin söylenip durduğu platformlar biliyorum. Biraz yeni bir şey söylenmesi lazım veya o konferansı yapmayın, masrafa yazık.

Songül Hatısaru/Milliyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde