"Baz istasyonlarının azlığı daha riskli"

"Baz istasyonlarının azlığı daha riskli"

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, baz istasyonlarının sayısının çokluğundan ziyade azlığının daha riskli olduğunu söyledi.

"Baz istasyonlarının azlığı daha riskli"
16px
24px
16.03.2010 14:47
ABONE OLgoogle

Acarer, Ulaştırma Bakanlığı ve BTK desteğiyle, teknoloji ve insan sağlığı konularında halkın gelişmeleri takip edebilmesi ve doğru bilgilendirilmesi amacıyla kurulan Teknoloji Bilgilendirme Platformu tarafından Bursa'daki bir otelde düzenlenen toplantıda, kurum olarak çevredeki iletişim araçlarının uluslararası standartlara uygunluğunu denetlediklerini ve gerekli düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini belirtti.
Bu anlamda özellikle sürekli tartışma konusu olan baz istasyonlarının tesisi ve denetiminin de sorumluluklarında bulunduğunu, Bursa'da şu anda 1300 baz istasyonu olduğunu ifade eden Acarer, "Bunların çok büyük bir kısmı denetlendi. Baz istasyonları çok tartışılıyor. Bursa da bu anlamda hassas illerimizden birisi" diye konuştu.

Çevredeki elektromanyetik alanlar ile radyasyonun birbirine karıştırılmaması gerektiğini dile getiren Acarer, şunları söyledi:

"Çevremizdeki pek çok şey radyasyon yayıyor. Bu, çok doğal. Aslında dünyanın kendisi radyasyon yayıyor. Öncelikle 'Çevremizde frekans yayan her şey zararlıdır, hastalığa yol açar' şeklindeki bir düşünceye katılmadığımı özellikle belirtmek istiyorum. Çünkü dünyada yapılan bütün çalışmalarda belli bir eşik değeri belirlenmiştir. Bu değerin üzerindekilerin, uzun süre maruz kalındığı takdirde zararlı olduğu konusunda hemfikir olmuşlar. Ama eşik değerin altındakilerde ise bugüne kadar bir zarar ispat edilememiştir. Şu anda bizim çevremizde kullandığımız gerek radyo-televizyon gerek baz istasyonları cep telefonları ve diğer telsiz ekipmanlarının frekans değerleri, belirlenen bu eşik değerin altında olan, yani zararı ispatlanamayan frekanslardır."

Zararlı olarak tespit edilen değerin, insan vücut sıcaklığını 1 derece yükseltecek 2000 volt/metre olduğuna dikkati çeken Acarer, şöyle devam etti:

"Bu bilimsel olarak tespit edilmiş bir rakamdır. Yani 2000 volt/metrelik bir elektromanyetik alanın etkisinde kalırsanız uzun süre, vücudunuzun sıcaklığı 1 derece yükselir. Bu da istenmeyen durumlara yol açar diye bir bilimsel veri var. Dünyada bu değerin 50'de 1'i emniyetli sınır olarak belirlenmiştir. Bu da 40 volt/metredir. Türkiye'de ise kurum olarak biz bunun 4'te 1'ini aldık, yani 10 volt/metre. Bizim tehlikeli sınır olarak belirlediğimiz değer budur. Aslında bu da tehlikeli bir sınır değildir. Bizim aldığımız değer dünyada bilimsel olarak belirlenen değerin tam 200'de 1'idir. Bursa'da değişik ortamlarda ölçtüğümüz elektromanyetik alan değeri yaklaşık 1-3 volt/metre arasındadır. Bu da sadece baz istasyonlarından değil kullanılan tüm frekans yayan cihazların elektromanyetik alandır. Baz istasyonlarının çokluğundan ziyade azlığı daha risklidir, çünkü cep telefonları baz istasyonlarıyla irtibatta kalabilmek için eğer baz istasyonları azsa çok daha fazla enerji sarf edeceğinden daha riskli olacaktır diye düşünüyorum."

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Demir de baz istasyonlarının adeta bir korku kaynağı haline getirildiğini vurguladı.
Radyasyonun insan sağlığına yarar sağlama veya tehdit etme gibi iki farklı amaçla kullanıldığını belirten Demir, şunları kaydetti:

"Güneşten gelen ultraviyole radyasyonundan daha düşük şiddetteki ve daha düşük enerjideki radyasyonlar, baz istasyonlarından, cep telefonlarından yayılan elektromanyetik dalgaları oluşturuyor. Aslında bu elektromanyetik dalgalarla yaşıyoruz. Teknolojik tüm ürünlerde bunlar vardır. Sağlığımız da etkilenmiyor. Kullanım amacına uygun olarak, bu elektromanyetik dalgalarla iç içe yaşamayı bildiğiniz, öğrendiğimiz takdirde sağlığımızın olumsuz etkileneceğiyle ilgili somut bir kanıt, belirti şu ana kadar ortaya konulmuş değil."

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan ise insana en yararlı madde olan suyun fazlasının bile zararlı olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Teknoloji durmadan ilerliyor. Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik alanlar da düştü. Cep telefonları baz istasyonu olmadan işe yaramaz. Telefonu açtığınız anda, cihaz baz istasyonuna sinyal yollar. Baz istasyonunun uzak olması, telefonun yaydığı manyetik alanı artırıyor. Baz istasyonlarını azaltmak, uzaklaştırmak aslında tehlikeye kendi kendimize davet çıkartmaktır."

Cep telefonu kullanma sürelerinin çok önemli olduğunu anlatan Kalkan, uzun süre kullanan kişilerin mutlaka kulaklıkla konuşmaları gerektiğini ifade etti. Kalkan, "Akıllı kullanan için ne cep telefonunun ne baz istasyonunun bir zararı yoktur. Şu ana kadar belirlenen bilimsel bir veri yoktur. Eğer bir şey çıkarsa, ilk benden duyacaksınız. Evimin etrafındaki istasyonu da ilk ben kaldırtırım" dedi. 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde