'15 Temmuz kahramanı' diye tanıtılan Şerife Boz'a dava açılıyor: Haber düzmece

'15 Temmuz kahramanı' diye tanıtılan Şerife Boz'a dava açılıyor: Haber düzmece

AK Parti'den milletvekili aday adaylığı başvurusunda bulunan Şerife Boz'un darbe girişimi sırasında mahallesindeki kadınları toplayarak kamyonuyla Taksim'e çıktığına ilişkin haberin kurgu olduğu öne sürüldü.

'15 Temmuz kahramanı' diye tanıtılan Şerife Boz'a dava açılıyor: Haber düzmece
16px
24px
30.04.2018 12:17
ABONE OLgoogle

Hafriyat kamyonunun direksiyonunda çekilen fotoğrafı 15 Temmuz'un simgelerinden olan Şerife Boz'un AKP'den milletvekili adaylığı 15 Temmuz şehit yakınlarının tepkisini çekti. Boz'un 15 Temmuz ve sonrasında yaptıklarını siyasi ve maddi çıkara çevirdiğini savunan 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri, Boz hakkında ortak suç duyurusunda bulunmak için harekete geçtiler.  Şerife Boz'un simge fotoğrafını çeken muhabir de “Ben o fotoğrafı 16 Temmuz'da çektim” dedi. 

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında mahallesindeki kadınları toplayarak hafriyat kamyonuyla Taksim Meydanı’na çıkan ve Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere hükümetin de övgüsünü alan,
daha sonraki demokrasi nöbetlerinde de kullandığı hafriyat kamyonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alınarak 15 Temmuz müzesine konulan Şerife Boz, AKP’den İstanbul 2. bölge milletvekilliği için aday adaylık başvurusu yaptı.

?ref_src=twsrc%5Etfw">29 Nisan 2018

Adaylığını sosyal medya hesabından “İstanbul 2.bölge aday adaylığı için başvurdum. Bu yolda Allah utandırmasın” diye duyuran Boz’un, AKP İstanbul İl Başkanlığı’na sunduğu başvuru formundaki görev kısmına da ’15 Temmuz kahramanı’ yazdığı öğrenildi. Ancak Şerife Boz'un AKP’den aday adaylığını duyurması, sosyal medyada tartışmalara konu oldu.

15 TEMMUZ ŞEHİDİNİN OĞLU TEPKİ GÖSTERDİ

15 Temmuz'da hayatını kaybeden Mustafa Cambaz'ın oğlu Alparslan Cambaz, 'şehit aileleri' olarak Boz'a dava açmaya hazırlandıklarını duyurdu.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında mahallesindeki kadınları toplayarak hafriyat kamyonuyla Taksim Meydanı'na çıkan Şerife Boz, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda milletvekili aday adaylığı başvurusunda bulundu. Boz'un başvuru formundaki görev kısmına '15 Temmuz kahramanı' yazması ise dikkat çekti.

OdaTV'nin haberine göre, Boz'un AK Parti'den aday adaylığını duyurmasının ardından açıklama yapan 15 Temmuz'da hayatını kaybeden Mustafa Cambaz'ın oğlu Alparslan Cambaz, "Bu sahtekar kadına şehit aileleri olarak dava açmaya hazırlanıyoruz" dedi.

Cambaz, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Evleri Taksim'e metroyla 10 dakikayken ve metro o gün bedavayken 16 Temmuz gecesi KUTLAMA ALANINA sürücülüğü olmadığı için kendi süremediği kamyonla gidip alana vardıklarındaysa sürücü koltuğuna oturarak gazetecilere poz veren ve onlarla birlikte düzmece bir haber üreterek milleti aldatıp her yerden yüklü miktarda para yardımı alan, kamyonlarını da İBB'ye kamyon yükü paraya satan, konferans için gittiği yerlerde özel olarak gezdirilmesi gerektiğini "Özel aracım nerede!" diye terör estirerek duyuran ve rezilliklere, istismara, dolandırıcılığa doymak bilmeyen bu sahtekar kadına şehit aileleri olarak dava açmaya hazırlanıyoruz" ifadelerini kullandı.

?ref_src=twsrc%5Etfw">30 Nisan 2018

FOTO MUHABİR: BEN O KAREYİ 16 TEMMUZ’DA ÇEKTİM

Bir açıklamada Şerife Boz’un ‘ünlü’ olmasına neden olan fotomuhabirden geldi.

O dönem Anadolu Ajansı muhabiri olduğunu belirten Saliha Sultan “16 Temmuz 2016 gecesi çektiğim, anında Twitter’dan paylaştığım ve ardından 15 Temmuz’un simgelerinden biri haline gelen bu fotoğrafın hikayesini aktarmam lazım. Aktarmadan önce Şerife Boz’la şahsen hiç tanışmadığımı belirteyim.” dedi.

Saliha Sultan twitter’dan yaptığı açıklamada şunları söyledi “15 Temmuz darbe girişimi sırasında Anadolu Ajansı’nda muhabir olarak çalıştığımın da altını çizmek istiyorum.

İlk geceyi atlattıktan sonra ertesi gece, yani 16 Temmuz gecesi yanımda birkaç kişiyle hala devam eden direnişi takip etmek üzere Taksim Meydanı’na da gittik. Meydanda kasası gençlerle dolu kamyonu ve önde oturan iki kadını gördüm ve cep telefonumla çekip buradan paylaştım.

Benim için bu fotoğrafın öncelikli anlamı, yıllardır Türkiye’de siyasi ya da sosyolojik olarak arası açılmaya çalışılan “açık-kapalı” kadınların oluşturulmaya çalışılan algının aksine hayatın içinde omuz omuza durduğunu göstermesidir. Fotoğrafı ilginç bir şey gören hepimizin, hepinizin yaptığı gibi buradan paylaştım ve akabinde iş yoğunluğum nedeniyle hesabıma girmedim. Birkaç gün sonra sayın Başbakanımızın konuşmasında bahsetmesi üzerine gördüm ki paylaştığım fotoğraf twitter tabiri ile epey “yürümüş”. Akabinde CNN, Haber Türk gibi mecralardan muhabirler fotoğraftaki kadınlara ulaşmak için beni aradılar. Anadolu Ajansında çalıştığım için doğal olarak onlarla elimdeki plakanın göründüğü fotoları paylaşmadım. Kendi ajansıma verdim ve haberin yapılmasını sağladım .Olaydan sonra zaman zaman internette Şerife Boz’la ilgili haberlere rastladım. Katıldığı etkinlikler olduğunu gördüm vs. Utanarak söylüyorum, iş yoğunluğu vesaire arasında Boz’un röplerini detaylı okumadım. Her zaman olaylara karşı çok dikkatli olduğumu savunan ben bu hatayı yaptım.

?ref_src=twsrc%5Etfw">16 Temmuz 2016

Basının “15 Temmuz’a kamyonuyla direnen kadın” minvalinde başlıklarla verdiği haberler beni de yanılttı. Yine utanarak söylüyorum, “Ben bu fotoğrafı ikinci gece çektim, bu hanım niçin ilk gece gibi anlatıyor” diye düşündüm. Ama bunu yakın birkaç dostum dışında kimseye söylemedim. Çünkü 15 Temmuz gecesi ve akabindeki 15 gün boyunca hem muhabir, hem de milletin bir ferdi olarak sürekli meydanlardaydım. Binlerce insanımızın samimiyetle verdiği mücadeleye şahit oldum. Haberler yaptım.15 Temmuz gibi halkımızın kahramanlık destanı yazdığı bir geceye “eğer biri suistimal ediyorsa” gölge düşmesin, binlerce samimi insana laf gelmesin düşüncesi ile sustum. Ta ki dün gece Şerife Boz ile ilgili yayılan söylentiye kadar da böyle düşündüm.

Dün gece huzursuzluktan sabaha kadar gözüme uyku girmedi açık söyleyeyim. Suçlamaları okudum vs. Fakat detaylara baktığımda Şerife Boz’un röplerinde, konuşmalarında ilk gece köprüde olduğunu belirttiğini görünce ben de utandım.

İnsan böyle bir varlık maalesef, duyduğu negatif düşünceler hemen zihnine yerleşiyor ve durup doğruyu görme gayretiyle meseleye bakmayı pek tercih etmiyor. Sonrasında basının, sosyal medya kullanıcılarının vs.lerin el birliğiyle bu olayı başka başka boyutlara taşıdığı ortada. Büyük olayların ardından sorgulamalar vs olur elbette. Doğal süreçler. Ama ilk gece köprüde olduğunu açıkça beyan eden birine de zalimlik etmeyelim derim. 15 Temmuz dünya ve ülkemiz için tarihi bir dönüm noktasıdır. Omuz omuza sokağında, köprüde, meydanlarda hatta sosyal medyada dahi mücadele eden binlerce kahramanı vardır. Devlet kime maaş vermiş-vermemiş, hatalar olmuş mu, yanlış anlaşılmalar yaşanmış mı bunlar teknik konular.
“Kahramanlık pazarı” vs gibi ifadeler çok sakil. Allah o gün sokakta can veren, kurşun yiyen, evinde vatanı, milleti için korku yaşayan, alnını secdeye koyup sabaha kadar dua eden bütün kahramanlardan razı olsun. Gerisi dert değil.”

'BU KADINI KİM PARLATTIYSA HAKKIMIZ OLSUN HARAM'

Şerife Boz'a bir tepki de Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde helikopterlerin açtığı ateş sonucunda hayatını kaybeden Cuma Dağ'ın oğlu Ahmet Yavuz Dağ'dan geldi.

Dağ, Twitter'dan "SahtekarsınŞerifeBoz" etiketiyle, "Bizim şehitlerimizin adını kimseler bilmez hatırlamazken bu karaktersiz kadını herkes Nene Hatun belleyip adını hatmetti. İşte zoruma giden bu ve bu kadını kim parlattı, kim patlamasına imkan verdiyse hakkımız olsun haram… Almayın mazlumun ahini çıkar aheste" diye yazdı.

Dağ, "15 Temmuz'un gerçek mağdurları eğer biz Şerife Boz gibi 15 Temmuz simsarlarının hakkında dava açmazsak daha çok rahatsız oluruz bunlardan… Gelin birlik olup bunun gibi karaktersizlere şehitlerimizi kullandırmayalım…" dedi.

BOZ ANLATIYOR: HİÇ DÜŞÜNMEDEN TORUNLARIMI ALIP SOKAĞA ÇIKTIM

Şerife Boz, 12 Temmuz 2017'de Habertürk'ten Kübra Par'ın '15 Temmuz gecesi ne yaşadınız?' sorusuna şu yanıtı vermişti:

"O gece herkes gibi ben de televizyon izliyordum. Eşim dışarıdan gelmiş, namazını kılmış odasına geçmişti. Yanına gidip köprünün çok kalabalık olduğunu söyledim. 'Askeri araçlar, tanklar falan var' dedim. O da gerçekten böyle olduğunu görünce ellerini dizine vurup evden gitti. Ben de çarşafımı sırtıma takar takmaz hiç düşünmeden çocuklarımı, torunlarımı alıp sokağa çıktım. Yol çok kalabalıktı. Sokağa çıktığımda ATM'lerin, fırınların önünde sıra vardı. Oradaki insanlara ağlayarak seslendim. O an, o kadar duygu yüklüydüm ki kendimde değildim."

'CİHADA GİTTİM, ORADA ÖLEBİLİRDİK'

Boz, söyleşide kendisini sokağa iten sebepleri de şöyle sıralamıştı:

"Vatan sevgisi. Ben vatan âşığı bir insanım. Vatanımı, milletimi, bayrağımı çok seviyorum. Hiç korkmadan cihada gittim. Orada ölebilirdik. Fırının önünde kuyrukta bekleyen insanlara, 'Ekmeksiz yaşanır ama vatansız yaşanmaz. Ne olur ekmeği boş verin, parayı boş verin, kaç gün yiyeceksiniz?' diye seslendim. Ekmeği en fazla bir hafta yiyebiliriz. Cumhurbaşkanı'mızı çok seviyorum. Onun âşığıyım. Rabbim onu başımızdan eksik etmesin, ona hayırlı uzun ömürler versin, onu korusun. Onun çağrısına dayanamadım. O saatten sonra evde duramazdım. Mümkün değildi. Evde dursaydım vatanıma hainlik etmiş olurdum. Çünkü halkın seçmiş olduğu Cumhurbaşkanı'na o zulüm yapılmaz. Onu öldürmeye kalktılar. Bizim verdiğimiz paralarla, tankları götürdüler. TBMM'yi bombaladılar, insanları öldürdüler. Rabbim bir daha yaşatmasın."

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde