Artık lüksün sınırı yok

Masaja gideceğim, jetimi hazırlayın

Manzaralı bir villa, son model spor otomobil, Amerika'da daire... Eğer bunlara sahipseniz zenginsiniz demektir. Oysa bazı zenginlerin hayal bile edemeyeceği "maksimum lüks" diye tanımlanan bir yaşam şekli daha var. İşte ayrıntıları.

Eski bir sözcük olan lüks, Tokyo'daki Omotesando binasında bulunan The Celux Club'da yeni bir anlam buluyor. Modacı, artist, ünlü moda ikonu ve iş adamlarının üye olduğu kulübe giriş için 2 bin dolar aylık üyelik aidatını ödemek gerekiyor. Kulüpte sadece lüks markalara değil, sınırlı sayıda yapılan ürünlerin ilk partilerine de ulaşılıyor. Ancak The Celux bir alışveriş merkezinden öte bir yer. Örneğin; geçtiğimiz aylarda üyeler, bir sake ustası eşliğinde leziz bir akşam yemeği yediler ve Star Wars'ın en son versiyonunu daha dünya prömiyeri yapılmadan seyrettiler. The Celux gibi kulüpler, tüm ülkelerde gittikçe artıyor. Verdikleri hizmetler de akla hayale gelmeyecek türden... Artık her ürünün, hizmetin "ultra" lüksü var. Ancak bir malın "lüks" olabilmesi için öncelikle basit bir üreticiden ayrılması gerekiyor. Kişi, kendini özel ve tek hissetmeli; hedeflenen de bu...

BİR 'ADA'M BİLE YOK
El yapımı çantalar ve muhteşem takıları tercih ediyorlar, ultra lüks tutkunları... Üye oldukları özel bir kulüpte henüz prömiyeri bile yapılmayan bir filmi seyretmek, sadece kulüp üyelerinin girebildiği, lüks markaların bulunduğu bir alışveriş merkezinde alışveriş yapmak ya da istedikleri an istedikleri yerde olmak istiyorlar. Özel araçlar, özel uçaklar, özel havaalanı ya da kendilerine ait bir ada da onları tanımlayan diğer özellikler... Çok farklı bir kıyafet istendiğinde bir terzi ya da modaevi genellikle "Bunun dikilmesi için zamana ihtiyaç var" der. Ancak dünyanın önemli merkezlerinde bulunan bazı özel terziler ya da çanta üreticileri, istenilen ısmarlama ürünü anında teslim ediyor, tabii ki astronomik fiyatlara... Bir elbise 40 bin, el çantası 50 bin, akşam elbisesi 80 bin, saat 100 bin ve bir kolye 1 milyon dolar! Siz yeter ki istediğiniz tasarımı söyleyin. Bazı lüks markalar da 'lüks'ün tanımını değiştiriyor. Örneğin; Armani, Bulgari, Versace son derece 'lüks' oteller açıyorlar. "Eğer bir şeye binlerce dolar ödüyorsam, bu deneyimin bir peri masalı gibi olmasını istiyorum" diyor New York'taki Luxury Institute adlı araştırma şirketinin müdürü Milton Pedraza. Yani paranın hareket özgürlüğü sağladığı ve zengin elitlerin de star olduğu bir şovdan bahsediyoruz. Zenginler gün geçtikçe daha da zenginleşiyor. Bu yüzden Hermes, LVMH, Armani, Gucci, Tiffany& Co, Prada gibi markalar da fazla seçenek sunmak için daha fazla lüks ürün tasarlıyor. Bir araştırmaya göre 1999 yılında lüks malların çeşitliliğinde yüzde 144 oranında bir artış oldu. Ünlü markalar, New York, Londra, Paris ve Milano gibi şehirlerde pek çok mağaza açtı. Isaac Mizrahi ve Karl Lagerfeld mağazalarını katlayan moda devleri arasında...

Victoria’s Secret’ın pırlantalarla bezeli 10 milyon dolarlık sütyeni.

ELMAS DÜĞME
Dünya üzerindeki zenginlerin oranı gittikçe artıyor. Buna göre 2009'a kadar Kuzey Amerika'da en az 1 milyon doları olanların oranının yüzde 8.4, Asya Pasifik ülkelerinde yüzde 6.5, Avrupa'da yüzde 3.8 ve tüm dünya genelinde yüzde 6.5 oranında artacağını gösteriyor. Lüks moda markaları insanlara hayallerindeki kıyafetleri sunuyor. Ancak bir de herkesin satın alamayacağı sınırlı sayıda ürünler bulunuyor. Örneğin düğmeleri tamamen elmaslarla ve değerli metallerle yapılmış olan APO Jeans. Bu ürünün değeri ise sadece 4 bin dolar. Dünyanın en önemli merkezlerinde sadece lüks markaların satıldığı büyük alışveriş merkezleri zenginlerin alışveriş mabe