Mumcu kimi padişaha benzetti?
Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu, adını vermediği bir siyasetçiye "padişah" benzetmesi yaptı. Kastettiği kişinin kimliği konusunda isim vermeyen ve benzer örneklerin Türk siyasetinde fazlasıyla bulunduğuna dikkat çeken Mumcu, şöyle konuştu..
Ekonomistler Platformu tarafından Bahçeşehir Üniversitesi'nde düzenlenen "7. Ekonomi Politikaları Zirvesi'ne katılan Erkan Mumcu, toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Toplantıda bir siyasi parti liderini kastederek, "Padişah" dediğini hatırlatan basın mensupları, Erkan Mumcu'dan kimi işaret ettiğini öğrenmek istedi. Mumcu amacının polemik yapmak olmadığını kaydederek, "Siyasetçilerin milletine caka yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Siyasetçilerin samimi olmaları gerektiğini, bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.
Mumcu, "Başbakan Erdoğan'ı samimi buluyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine ise "Arkadaşlar ben siyasetçiyim. Siyaset yorumcusu değilim. Siyaset yorumcuları yapsınlar bu işi." ifadesini kullandı. Mumcu, Türkiye'de ekonominin insandan mahrum bir şeymiş gibi konuşulduğunu öne sürerek şöyle devam etti: "Türkiye giderek yoksullaşıyor. Yoksulluk derinleşiyor. Bu yoksullaşma Türkiye'inn önüne başka çok büyük problemleri gündeme getiriyor. Ama siyasetçiler ve bürokratlar halkına caka yapmakla meşguller. Yazık oluyor. İnsanın vicdanını sızlatan bir şey oluyor. Vatandaşın durumu hakikaten kötü. Esnafın durumu perişan. Bilhassa köylü artık insanlık dışı şartlarda yaşıyor. Şehirlerde insanların fark etmediği bir gerçeklik var. Orada bir köy var uzakta. O köy bizim köyümüzdür ama kimse köyden haberdar değil. Köydeki insanlar açlık sınırında yaşıyor. Ve insanlar bunun farkında değil. Hala işler iyi gidiyor diyorlar. Hangi iş iyi gidiyor? İyiye giden şey devletin borçlanabilmesi. Borçlanmasını sürdürebiliyor. Neyin pahasına? Vatandaşların açlığı ve yoksulluğu pahasına. Devlete borç verenlerin serveti astoronomik bir hızda büyürken, verdikleri paranın faizleri gerçekte ödeyen yoksul halk kesimleri insan vasfından da adeta uzaklaşacak, kötü yaşama şartlarına mecbur ediliyorlar. Bu Türkiye'nin gerçeği haline geldi. Ama Türkiye'de siyasetçiler halkına caka yapıyor."
IMF'in ayağına gitmenin yanlış olduğunu, Türkiye'nin IMF'ye mahkum olunduğunu belirten Mumcu, "Ona muhtaç olmak yanlıştır. Türkiye bu durumdan çıkarılmalıdır. IMF politikalarının hiçbiri kalıcı, sürdürülebilir bir refahı düzenlemek üzere tasarlanmıyor. Tam tersine borçlanmanın sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik olarak kuruluyor. Bu da Türk halkının önceliği değildir." şeklinde konuştu.
