İş Bankası'na ortakta SPK 'topu taca' attı

Yeni Şafak'ın Türkiye gündemine taşıdığı "İş Bankası'na sürpriz ortaklar"da hak arayışları devam ediyor. Atatürk'ün ilk Muhafız Alay Komutanı Topal Osman Ağa ile Kurtuluş Savaşı'nda büyük yararlılıklar gösteren İmam Kürt Ali Zade Salih'in torunları, dedelerine ait 7 adet hisse senedinin karşılığı paranın kendilerine ödenmesi amacıyla İş Bankası'na yaptıkları başvuru ile başlayan gelişmelerde yeni aşamalar kaydedildi. Ali Zade Salih'in varisleri avukatları aracılığı ile Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurarak, 7 adet hisse senedinin gerçek değerinin belirlenmesini istediler. Varislerin avukatları, SPK'ya verdikleri dilekçede, "Bankanın verdiği yanıtta, İş Bankası sermayesinin 1927 yılından bu yana 500 trilyon kat artmasına karşın, müvekillerinin hisse bedellerinin sembolik olarak arttığı belirtilmektedir" görüşünü dile getirdi.

Devlet Arşivi ile İş Bankası çelişiyor

SPK'dan müvekillerine ait hisse senetlerinin gerçek değirinin belirlenmesini isteyen avukatların dilekçesinde, özetle şu görüşlere yer verdi: "Müvekkillerim 1927 yılında Osmanlı İtabari Milli Bankası'nın 1927 yılında İş Bankası ile birleşmesinden sonra dedelerine ait 7 adet hissenin gerçek değerinin ne olduğu, sermaye arttırımlarının hangi yıllarda gerçekleştirildiği, kar paylarının hisse senetlerine nasıl yansıtıldığı, hisselerin bugünkü değerlerinin tespitinde hangi metudun takip edildiği sorularını içeren bir dilekçe ile İş Bankası'na başvurmuşlardır. Bankanın verdiği bilgiler incelendiğinde, Osmanlı İtibari Milli Bankası ile İş Bankası'nın birleştirilmesine ilişkin kanunda 500 bin Türk Lirası kıymetinde toplam 50 bin adet hisse senedinin İş Bankası senetleri ile mabadele olunacağı beyan olunurken; bankanın cevabında Osmanlı İtibari Milli Bankası'nın sermayesinin 2 milyon TL İş Bankası'nca devranıldığının bildirildiği, bankanın sermayesinin 1927'den günümüze kadar 500 trilyon artmasına ve sermaye arttırımlarının tümü bedelsiz olmasına rağmen müvekillerimizin hisse senetlerinin sembolik değer kazandığı, banka sermayesi ile hisse senetleri arasındaki oranın dahi müvekkilimiz aleyhine bozulduğu, müvekillerimize, banka tarafından verilen bilgilerin sıhhati üzerinde şüphelerimiz olduğu, bu nedenle banka tarafından verilen cevabın tetkik olunarak, müvekillerimizin hisse senetlerinin bugünkü gerçek değerinin tespitini talep ediyoruz" Avukatların başvurusunu değerlendiren Sermaye Piyası Kurulu,başvuruya "jet hızıyla" yanıt verdi. SPK Başkan Başkan Yardımcısı Hülya Kemahlı'nın imzasını taşıyan Kurul yazısında, "İş Bankası 1993'te kurulumuz kaydına alınmış olduğundan, anılan dönemden öncesine dair Kurulumuz nezdinde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Banka tarafından kurul kaydına alındığı 1993'ten itibaren gerçekleştirilen bedelli ve bedelsiz sermaye arttırımları ile son beş yılda gerçekleştirilen kar dağıtım tutarlarını gösteren tablo ekte sunulmuştur" denildi. SPK'nın gönderdiği yazıya göre, İş Bankası'nın 2005 yılı itibari ile mevcut sermayesinin 1.640.757.270 YTL olduğu, sermaye arttırımı ile bu rakamın 1.968.941.924 YTL'ye çıktığı kaydedildi. Kurul yazısında, 2001'de kar dağıtımının yapılmadığı, 2002 karının ise 48.634.350 YTL'lik kısmının sermayeye eklendiğine dikkat çekildi.

Varislerin başvurusuna SPK'nın verdiği yanıtı değerlendiren mali çevreler, "SPK'nın küçük yatırımcıyı korumada birinci derecede kurum olduğuna" dikkat çekerek, "SPK, 1993 yılı kayıtlarını da İş Bankası'ndan isteyebilir. Bunu yapmamış, bir anlamda topu taca atmış. Şu anda tek bir yol kalıyor, adı geçen varislerin yargıya başvurmaları gerekiyor. Bu yıllar sürecek bir hukuksal mücadele anlamına geliyor" dediler. Bu arada olayın basına yansımasının ardından İş Bankası'nın sessizliğini korumaya devam ettiği dikkat çekti.

Aydın Demir/Yeni Şafak