Sanayiciliği bıraktı şimdi yatırım danışmanlığı yapıyor

Sanayiciliği bıraktı şimdi yatırım danışmanlığı yapıyor

Birkaç yıldır 'battı' iddiaları ile gündeme gelen MÜSİAD'ın eski başkanı Erol Yarar, aile şirketlerinden kendi isteğiyle ayrıldığını, artık yatırım danışmanlığı yaptığını söyledi.

Sanayiciliği bıraktı şimdi yatırım danışmanlığı yapıyor
16px
24px
25.08.2005 11:58
ABONE OLgoogle

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) kurucularından ve ilk başkanı olan Erol Yarar, her zaman kamuoyunda tartışılan bir isim oldu. Lezzo ve 404 gibi şirketlerin kurucusu olan babası Özdemir Yarar ise, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) en eski üyelerinden biriydi. Sık sık iş çevrelerinde baba-oğul Yararlar'ın çatışma halinde oldukları konuşulurdu. Birkaç yıl önce Erol Yarar'ın battığı konuşuldu. Yarar da iddiaları desteklercesine ortalıktan yok oldu. Geçen yıl aile şirketlerinden Rozi, Ülker Grubu'na satıldı. Diğer markalar için de satış söylentileri çıktı ama hiçbiri doğrulanmadı.

'Sanayiciliğe dönebilirim'
Yıllardır geri planda olan Erol Yarar, suskunluğunu Referans'a konuşarak bozdu. Sanayiciliği bıraktığını söyleyen Yarar, artık yerli ve yabancı firmalara danışmanlık yaptığını açıkladı. Şu anda kimya, gıda ve hizmet sektörlerinde 6-7 projeye danışmanlık yaptığını anlatan Yarar, ablasına devrettiği aile şirketlerinden Rozi'nin Ülker'e satılmasında da iki tarafa birden danışmanlık yaptığını kaydetti. Yarar, "İş hayatına yerli ve yabancı şirketlere sanayi yatırım danışmanlığı yaparak devam ediyorum. Yılların tecrübesini yurtiçi ve yurtdışında danışman olarak firmalara aktarıyorum" dedi.
Çeşitli teklifler aldığını kaydeden Yarar, yakın gelecekte tekrar sanayiciliğe dönebileceğini anlattı. Yarar, "Üzerinde çalıştığımız bir iki proje var. Benim de içinde olmamı istiyorlar. Kimya, gıda ve hizmet sektörlerinden teklif var. Hizmet sektöründe telekomünikasyon hizmeti ile ilgili bir proje üzerinde çalışıyoruz. Söz konusu şirket operatörlere Türkiye'de ilk defa hizmet verecek. Ben aynı zamanda bilgisayarcı olduğum için fizibiliteler üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu.
Danışmanlığın zor ve mesuliyetli bir iş olduğunu da belirten Yarar, şunları söyledi: "Çünkü bilmediğiniz şeyleri de soruyorlar. Araştırmanız lazım. İlerde olmazsa 'hani sen bize olur demiştin' diyebilirler. Yani hem ortak değilsin hem de hesap verme durumunda kalıyorsun. Kendi işinde zarar edersen sorun yok ama başkasını zarar ettirmemen gerekiyor. Bu yüzden daha hassas olmak şart. Dolayısıyla danışmanlığın daha büyük mesuliyeti var."

'Batmadım, bıraktım'
Hakkında çok şey söylendiğini ancak cevap verme gereği duymadığını da sözlerine ekleyen Yarar, "Söz gümüşse sükut altındır demiş atalarımız. Benim iyi bir kariyerim var, batmadım. İnsan intihar etmezse, aklı başındaysa batmaz. Tabii ki büyük bir mücadele oldu. Benim nezdimde birçok insan MÜSİAD kanalıyla bayraktarlığını yaptığım misyona vurabilmek için bana vurmaya çalıştı. Ben bayrağı güzel teslim ettiğim için başarılı olamadılar. Bana yüklenmeler olunca kimseye zarar gelmemesi için küçüldüm. Kendi kulvarımı oluşturdum. Bir misyonun zararlarına kendiniz katlanabilirsiniz ama başkaları bunun ceremesini çekmek zorunda değil. Onlara da saygı duymanız gerekiyor. Bu anlamda doğruyu yaptığıma inanıyorum. Allah'a şükür memnunum" dedi.

Hükümet iç borç konsolidasyonu yapmalıydı
Erol Yarar, AK Parti döneminde işlerin biraz normalleştiğini düşünüyor. Hükümetin yüzde 75 oranında başarılı olduğu görüşünü savunan Yarar, "İşler olması gereken noktaya doğru gidiyor. Makro dengeler yerine oturuyor" dedi. Başarıları abartmamak gerektiğine de dikkat çeken Yarar, şöyle konuştu: "Türkiye'nin hala çok ciddi sorunları var. Bazı konularda çok daha radikal kararlar almalarını beklerdim. Mesela IMF'ye fazla itibar edildi. IMF'yle ilgili söylediklerinin arkasında durmalarını beklerdim. İç borç konusunda daha işin başındayken tedbir alıp uzun vadeli neşter vurmaları gerekirdi. Uzun vadeli neşterden kastım iç borçların konsolidasyonu. Bir gün şartlar onu zorunlu kılar. Ama tıkandığınız noktada başaramazsınız çünkü dengeler bozulur. O zaman neşter vurulsaydı Türkiye çok daha iyi noktada olurdu. Faizler daha hızlı düşerdi. Ayrıca hükümetin Merkez Bankası üzerinde çok etkin olamadığını görüyorum. Teşvikle ilgili sorun var. Bence sektörel ve yerel teşvikler olmalıydı. Tarıma gereken önemi vermediler."

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde