Türkiye’nin liman patronu

Türkiye’nin liman patronu

ASLINDA O FİZİK MÜHENDİSİ OLMAK İSTİYORDU. BABASINI DİNLEDİ, HAYATI DEĞİŞTİ

Türkiye’nin liman patronu
16px
24px
21.08.2005 19:32
ABONE OLgoogle

Babasına karşı koyup fizik mühendisi olmakta ısrar etseydi, Hamdi Akın (51) adını belki de duymayacaktık. Baba ısrarıyla makine mühendisi olan Hamdi Akın’ın adı liman lafının geçtiği her yerde var. İstanbul Havalimanı mı, işletmesi ona ait.

Esenboğa, İzmir ve hatta Kahire Havalimanları mı, karşınızda yine o. Peki sadece havalimanları mı? Geçen hafta 755 milyon dolarla kazandığı Mersin Limanı ihalesi hálá herkesin dilinde. Özelleştirilen araç muayene istasyonlarının işletmesinin altından da onun ismi çıkıyor. Son yılların ihale canavarı Hamdi Akın’ın sinema önünde çekirdek satmakla başlayan hikayesi, tarlada kurduğu atölyede gelişip, şimdi herkesin imrendiği AKFEN Holding’le devam ediyor.

1954 yılında, Kayserili bir anne ile Bulgar göçmeni bir babanın, kendi tabiriyle tekne kazıntısı son çocuğu olarak doğar. Fatih Saraçhane’deki evlerinde iki ablası ile birlikte büyürken, altı yaşına geldiğinde aile Ankara’ya taşınır. Sebep bellidir; ekmek parası. Baba Hasan Akın, Ankara’da bir akrabaları ile birlikte tuttukları küçük atölyede, kalorifer kazanları, yakıt tankı, hidrofor imalatı yapar.

Hamdi Akın, büyüdüğü Yenimahalle’de ileride onu Fenerbahçe yönetim kurulu üyeliğine kadar götürecek top sevdasının peşinden koşar. Ama kız peşinde koşmayı da ihmal etmez.

Çocukluğunun yazları, şimdiki çocuklarda olduğu gibi yaz okullarında geçmez. Sinema önünde satılacak gazozlar, çekirdekler, Teksas Tommiksler ve misketler onu beklemektedir. İş hayatındaki ilk dersini, çekirdek satarken alır. ‘Çekirdekten hiç para kazanamıyordum. Herkes iki bardağı 25 kuruşa satarken, ben bir bardağı 25 kuruşa satıyordum. Malı alırken pahalı almışım. Sinema önünde o kadar kaliteli çekirdek satılmayacağını öğrendim.’

001 NO’LU SİPARİŞİ CAMİ KALORİFERİ

İlkokul ve liseyi Yenimahalle’de bitirir. Üniversitedeki tek hayali fizik mühendisi olmaktır. Hacettepe Fizik bölümünü kazanmasına rağmen, babası mühendis olmasını istediği için kaydını yaptırmaz ve bir yıl sonraki sınavlarda Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü kazanır. Üniversite yılları 1980 öncesi politik ortamın kargaşasıyla geçer. Üçüncü sınıfa geldiğinde bir gün sağcı, bir gün solcu öğrencilerin işgaline uğrayan okula devam etmek neredeyse imkansız hale gelir. Doğru dürüst okuyamıyorum iş hayatına atılayım bari, der ve babasının atölyesinin yanındaki tarlada, apartmanlara kalorifer kazanları yapmaya başlar. 001 No’lu ilk siparişi Emek Mahallesi’ndeki caminin kalorifer kazanıdır. Bu siparişin uğuruna iş hayatı boyunca hep inanacaktır.

Okulu bitirir ve adlarını hiç unutmayacağı Sadık ve Aşır isminde iki işçisi ile tarlada kurduğu o küçük imalathanede çalışmaya devam eder. Daha sonra Rüzgarlı Sokak’a taşıdığı imalathanede, şimdiki TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ile birlikte işler yaparlar. 1980 askeri darbesine kadar işleri hasbelkader yürür.

İLK EŞİNİ BİR GÜN İÇİNDE KAYBETTİ

1980 yılında Ülkü Hanım’la yaptığı ilk evliliği, aşkla başlar ama gözyaşı ile biter. Pelin ve Selim adında iki çocukları olmuştur. Her şey yolunda giderken, 34 yaşındaki Ülkü Hanım’ın boğazına yerleşen streptekok bakterisi iç kulağa sıçrar ve onu bir günde ölüme götürür. Hamdi Bey ve çocukları bu ani ölümle şoka girer. Çok zor zamanlar geçirirler. Hamdi Bey’in annesi Hikmet Hanım’ın çocuklara annelik yapmasıyla o dönemi atlatmaya çalışırlar. Ta ki, bir arkadaşı sayesinde Şafak Hanım’la tanışıncaya kadar.

Şafak Hanım da ilk evliliğinden ola

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde