MÜSİAD'dan hükümete kur eleştirisi

MÜSİAD Perşembe Toplantısı'nda konuşan Bolat, ihracatta 2002 yılından beri bir atılım yaşandığını, bu atılımın kesintiye uğramadan devam etmesi gerektiğini kaydetti. Geçen yıla göre ihracatın hız kestiğini, temposunun düştüğünü ifade eden Bolat, burada YTL'nin aşırı değerli hale gelmesi ve döviz kurlarının düşük kalmasının etkili olduğunu belirtti.

Bolat, “Yüksek faiz, düşük kurla enflasyonu düşürme politikasında revizyon yapılmalı. Merkez Bankası'nın enflasyon düşük çıktığı halde gecelik faiz oranları ve borçlanma faiz oranlarını düşürmemesi, doğrusu yadırgadığımız bir tutumdur ve döviz kurlarının dengeye gelmesini de önlemektedir” dedi.
Ekonominin bütün halinde ele alınması gerektiğini ifade eden Bolat, faiz politikası ile kur politikası arasında bir optimum dengenin mutlaka sağlanması ve yüksek faizlerin indirilmesinin şart olduğunu kaydetti.

İthalatı cazip hale getiriyor
Bu politika ve kurun düşük kalmasının ithalat açısından da cezbedici unsur oluşturduğuna işaret eden Bolat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemiz adeta bir ithalat cennetine dönüşmektedir. Dış ticaret açığının ilk 6 ayda 20 milyar doları aşması, yıl sonunda 40 milyar doları aşacak gibi olması, cari açığın hedeflerin çok üzerinde 20 milyar doları aşacak bir görüntü vermesi aslında ciddi bir risk unsurudur. Bu noktada gerek hükümet gerek Merkez Bankası yönetiminin ezberi bozan bir uygulamaya geçmesi gerektiğine ve para ve maliye politikaları ve kur politikaları arasında yeni bir dengenin revize edilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
Ömer Bolat, ara mallar ithalatının da ciddi bir handikap oluşturmaya başladığını, geçen yıl 63 milyar dolar ihracata karşı 65.5 milyar dolarlık ara malı ithalatının ekonomide önemli bir dezavantaj unsuru olduğunu söyledi.
Ara malları sektöründe de yeni bir teşvik politikasının uygulanması gerektiğinin açık olduğunu belirten Bolat, KDV iadelerinin geri ödenmesinin hızlandırılması gerektiğini kaydetti.

Kur politikası yeniden değerlendirilmeli
Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürü Ahmet Yakıcı da Gümrük Birliği'nin Türk sanayiinin rekabete açılması açısından önemli bir dinamizm getirdiğini, Avrupa Topluluğu'na yapılan ihracattan rahatsız olan sanayici bulunmadığını söyledi.
Yakıcı, Türkiye'nin ithalatı yapmak ve sürdürmek zorunda olduğunu, ancak bunun Türkiye yararına dizayn edilmesi gerektiğini belirtti.
Yakıcı, ithalatın cazip hale gelmesinin yerli üretimi tehdit ettiğini, Türkiye'nin ara malı üretiminden vazgeçer konuma gelmesi durumunda dış ticaret dengesini burada tutturmanın mümkün olmayacağını ifade etti.
YTL'nin değerlenmeye devam etmesi durumunda 2005 yılı sonunda ithalatın program hedefi olan 104 milyar doları aşarak 115 milyar dolara çıkacağının tahmin edildiğini anlatan Yakıcı, tarımın korunması konusunda ise her türlü tedbiri aldıklarını vurguladı.