10 yaşında çok büyük yemin ettim

10 yaşında çok büyük yemin ettim

Başarılı meslek hayatını "Halkla İlişkiler Oscarı" olarak bilinen ödülle taçlandıran Betûl Mardin çocukluğunu, gençliğini, çalışmaya başladığı ilk yılları ve evlilik hakkındaki düşüncelerini anlattı.

10 yaşında çok büyük yemin ettim
16px
24px
31.07.2005 00:00Güncelleme: 27.10.2023 14:25
ABONE OLgoogle

39 yaşında Betûl Mardin oldum

Halkla ilişkiler camiasının duayeni IMAGE Halkla İlişkiler ve Strateji Tanıtım'ın Onursal Başkanı Betûl Mardin, 78 yaşında hala mesleğinin doruğunda. Yaklaşık 40 yıl önce başladığı kariyerini bugün Amerika Halkla İlişkiler Derneği'nin (Puplic Relations Society of America- PRSA) "Halkla İlişkilerde Yaşam Boyu Başarı 2005 Atlas Ödülü" ile daha yüksek bir noktaya taşıdı. Enerjisi ve renkli hayat hikayesi ile bulunduğu her ortamda ilgi odağı olmayı başaran bir isim Betûl Mardin. Konuşmasını hikayelerle o kadar güzel süslüyor ki, ondan etkilenmemek mümkün değil. Zaten yanındayken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Aldığı ödül hakkında konuşmak için buluştuğumuzda da renkli hayatından pek çok ilginç kesiti tatlı sohbetiyle anlattı. Çocukluğunda yaşadığı olumsuzlukları nasıl bir avantaja dönüştürdüğünden ilişkilerine kadar pek çok konuda sorularımızı cevaplayan Mardin, hayatla da ilgili küçük ipuçları vermeyi ihmal etmedi.

* Biraz önce "Dün eve gittiğimde bütün gün konuşmaktan sesimin kısıldığını fark ettim" dediniz. Oysa siz 5.5-6 yaşına kadar konuşamamışsınız bile. Şimdi bu açığı mı kapatıyorsunuz?

İnsan hayatta neden geri kaldıysa, sonra onun üzerinde duruyor. Ben yaklaşık altı yaşına kadar konuşamadım. Çünkü solaktım ve bu yüzden çok dayak yedim. İsviçreli bir dadım vardı ve sağ elimi kullanmam için cetvelin dikey kısmıyla vururdu. Çok dayak yediğin zaman beyin hasar görürmüş. Bugün bile teknik şeyleri zor öğrenirim.

* Ailenizin bu olaydan haberi yok muydu?

Yengem bu olayı görüp annemi uyarmasına rağmen bir şey yapmadılar. Çünkü dadım giderse çaylara, kahvelere gidememekten korkuyorlardı. (Lüküs Hayat'ın şarkısını söylüyor...) Lüküs Hayat'ın yazarları bizim evimizden çıkmazdı. Herhalde bizimkileri görüp öyle yazdılar bu oyunu.

* Bu olanlar için ailenize kızgın mısınız?

Hayır, hiç kızgın değilim. İnanıyorum ki bana yapılanlar karşısında çaba gösterip her şeyin üstüne çıktığım için bugün bu noktadayım.

* Herhalde konuşmayan bir kızın, ileride böyle başarılar kazanacağını hayal bile edemezlerdi... Ben ortanca çocuktum. Yani dışlanmaya müsait çocuk. Bir de ölen ablam çok güzeldi. 13 yaşında olmasına rağmen bir dergi onun fotoğraflarını çekmek için eve geldi. Ben de o sırada 10 yaşındayım ve yaptığım tek şey okumak ve yazmak. Eve gelenler bana dönüp, "Ablan güzel, sen değilsin. Onun için kıskanıyorsun" dedi. O sinirle koşarak evden çıktım, arkamdan da teyzemin kızı gelip üzülmememi söyledi. Ona dedim ki, "Ben az önce bir yemin ettim. Bir daha benimle hiç kimse dalga geçemeyecek. Bir gün, hiç kimsenin olmadığı bir yerde olacağım."

* Bu yemine de harfiyen uydunuz. Bu ne hırstır, değil mi?

Hakikaten çocuklara çok dikkat etmek lazım, bunlar çocukları çok kırıyor. Çok çalışkan, çok okuyan ve çok soru soran bir çocuk oldum. 18 yaşına geldiğimde ukala bir insan olup çıktım.

* İnsanlar sizden illallah dedi mi?

Hayır, çünkü çeşitli yasaklar geldi. "Üniversitede okuyamazsın, çalışamazsın, soyadımızı kullanamazsın" gibi. Ben de 22 yaşına gelip evlenene kadar çeşitli kurslara gittim. Ama Mısır'daki arazilerimiz gidince birden çalışmamda sakınca olmadı.

* Niye? Çünkü Mısır'dan bana para geliyordu.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde