Aksa başlangıç, Tanıl Küçük'ün başı çevre konusuyla daha çok ağrıyacak

Aksa başlangıç, Tanıl Küçük'ün başı çevre konusuyla daha çok ağrıyacak

Tanıl Küçük, Aksa'ya çevre ödülü verilmesinin nedenlerini anlatmaya çalışsa da, AB müzarekere sürecinde çevresel tartışmaların sanayicilerin çok başını ağrıtacağını bilmeli.

Aksa başlangıç, Tanıl Küçük'ün başı çevre konusuyla daha çok ağrıyacak
16px
24px
03.07.2005 10:09
ABONE OLgoogle

Gerçekten İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO), kamuoyunda çevre bilincini geliştirmek ve üyesi olan sanayicileri çevresel değerlere daha çok sahip çıkıp korumalarını teşvik için yaklaşık 15 yıldır çok çabaladığını biliyoruz.
Bu alanda ödüller verilmesi de çağdaşlık örneği. Bunlara bir sözümüz yok, takdirlerimizi yeniden iletiyoruz. İSO Başkanı Tanıl Küçük, yeni bir toplantıda neden Aksa firmasına çevre ödülü verildiğini gerekçeleriyle uzun uzun anlattı. Onun söylediklerinde çokça sitem ve yeterince anlaşılmama, takdir edilmeme durumları izledim. Tanıl Bey'in alınganlıklarda bulunmasına hiç gerek yok. Çevre ödüllerini açıklarken yanına Aksa'nın patronu Ömer Dinçkök'ü de alarak mikrofonda tesisin bilinen hikayesini anlatıp, neden ödüle layık görüldüğünü gerekçeleriyle dile getirseydi çok daha iyi olurdu. Hatta, Aksa'nın kanserden ölen Genel Müdürü Selçuk Ergin'in anısına da insani bir "ödül" konulsaydı, belki bugün yaptığı savunmalara gerek kalmazdı.

Ergin, Aksa'ya hayat bağışladı
Aksa, çok büyük, çok önemli bir firma. Dünyadaki toplam akrilik elyaf üretiminin yüzde 10'u da Türk Aksa'dan yayılıyor yaşadığımız küreye. Ömer Dinçkök'ün böyle bir tesisi Türk sanayiine kazandırmasını da gururla alkışlıyoruz. Beklenirdi ki, Dinçkök ödül tartışmaları sırasında medyayı, jüri heyeti ile birlikte Yalova'ya yani Aksa'yı gezmeye davet etsin.
Nedense, o, her zamanki gibi konuşmamayı seçti. Ve, Aksa'yı savunmayı da Başkan Tanıl Küçük'e bıraktı. Oysa, Aksa'nın bugünlere gelmesinde çok büyük emekleri olan Genel Müdür Selçuk Ergin yaşasaydı, mutlaka bir "medya gezisi" düzenlemişti bile.
17 Ağustos 1999'daki Marmara deprem faciasının hemen ardından tanklarından kanserojen "akrilonitril" sızan Aksa'da, durumu görmek için Selçuk Ergin'in daveti üzerine fabrikaya gitmiştim. Ergin, depremle birlikte günlerce hiç uyumadan tesisin çevreye yaydığı tehlikeyi önlemek için önlemler alıyordu. Depremler acımasızdı. Artçı şoklar ard arda geliyordu. Ergin'le birlikte Aksa'nın tanklarını inceledik. Kendisini korumayı unutmuştu. Bir gün kansere yakalanacağını rüyasında görse inanmazdı.
Bugün o fani oldu, Aksa "baki" kaldı. Aksa'nın üçüncü kez ödül aldığını da göremedi. Tanıl Küçük'ün deyimiyle "Kötü tecrübelerin çok iyi bir öğretmen olduğu doğrudur."

Atık tesisleri çalışmıyor
Küçük ve Dinçkök bilsinler ki, 3 Ekim'de başlayacak AB müzakere sürecinde "çevre" konusunda başları daha çok ağrıyacak. Sanayicilerin çevre uyumunda kasalarından çok para harcanacak. TÜSİAD'ın AB'den sorumlu adamı Cem Duna, işadamı arkadaşlarına bir görüşmemizde şu çağrıda bulunmuştu: "Müzakerelerde tarımdan çok çevre uyumları bizi zorlayacak. 30 milyar dolara yakın harcama gerekiyor. İşadamları, tesislerini gözden geçirip, önlemlerini şimdiden almaya başlasınlar."
Özellikle atık tesisi yapıp, "çok para gidiyor" diye bunları çalıştırmayan patronlar var. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. İstanbul'un yanıbaşındaki Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi ve Çorlu'ya şöyle bir uzanmak yeterli. Başkan Küçük, merkezi İstanbul'da olan birçok büyük firmanın o bölgelerdeki fabrikalarını bir helikopterle dolaştığında çok şeyler görecek. Böyle bir geziyi hemen yapmalı ve kendi üyelerini uyarmalı, ne dersiniz?
Perihan Çakıroğlu/Referans

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde